Harari, yarın (7 Mart Pazar) saat 14.00’de gazeteci Çınar Oskay’ın GAİN’de yayınlanmaya başlayacak “Konuşmamız Lazım” programına konuk oluyor.
Harari; pandemi, dijitalleşme, algoritmalar ve dünyanın geleceğine ilişkin olarak tespitlerde bulunurken, kişisel olarak uygulanabilecek önerilerde bulundu.
Gelecek öngörüleriyle de bilinen Harari, Koronavirüs salgınına yönelik önlemlerin pandeminin insan tabiatını ve sosyal yaşamını değiştirmeyeceğini düşündüğünü paylaştı.
Yeni patojenlerin ortaya çıkması engellenemeyecek olsa da, insanlığın, sağlık ve ilaç araştırmalarına yapılacak yatırımlarla bunların büyük salgınlara dönüşmesini engelleyebilecek gücü olduğunu vurgulayan Harari, Covid-19’da yaşanan başarısızlığın sebebinin siyasi liderler olduğunu vurguladı.
Dünyayı Bekleyen Üç Büyük Tehdit
Yuval Noah Harari, dünyanın önündeki üç büyük tehdidi, ‘yeni ve daha güçlü silahlarla çıkacak bir üçüncü dünya savaşı’, ‘ekolojik çöküşü beraberinde getirecek iklim krizi’ ve ‘teknolojinin gelişiminin kötü amaçlarla kullanılması’ olarak sıraladı.
Harari, veri toplama ve bu verileri analiz etme teknolojilerinin tarihte asla görülmemiş bir boyuta ulaştığını ve hem devletlerin hem şirketlerin eline denetlenmesi mümkün olmayan, kötüye kullanıma açık bir güç verdiğini söyledi.
‘Bizi Takip Eden Cihazları Satın Alıyoruz’
20. yüzyılın büyük istihbarat organizasyonlarının aynı anda kaç kişiyi takip edebileceği ile ilgili fiziksel sınırlardan bahseden Harari, akıllı telefonlar ve veri toplamayı mümkün kılan cihazların bu sınırı ortadan kaldırdığını söyledi. Harari; insanları korkutarak ya da kızdırarak harekete geçirebileceklerini keşfeden algoritmaların; sensörler, internet geçmişi ve kameralar sayesinde izledikleri insanların kendileri hakkında bilmediği gerçekleri bile tahmin edebildiğini vurguladı.
‘Cersei Yerine Buda’yı Tercih Ederim’
Harari, Çınar Oskay’ın sorularını yanıtlarken, sıkı bir Game of Thrones hayranı olmasına rağmen “Cersei ile mi akşam yemeği yemek istersin, Buda’yla mı” sorusuna ‘Buda’ cevabını verdi.
Harari, önümüzdeki bir veya iki yüzyıl içinde insanların zihin ve bedenlerinde yapacağı değişikliklerin sonucunda ‘homo sapiens’ türünün tarihe karışacağını iddia etti.