Sorulara içtenlikle yanıt veren Ilıcalı, ‘Türkiye’de bir erkek baskınlığı var’ şeklinde bir saptama yaptı. İşte Zeynep Ilıcalı’nın o röportajı:
Başarıyı nasıl tanımlarsınız?
Başarı, hayatta mutlu olmaktır. Etrafımızdaki hayatlarda sadece para ve güçle mutlu olunmadığının örnekleri dolu. Dilediğiniz zenginlikte olun, en iyi ödülleri alın ama ruhen ve manen mutlu, huzurlu değilseniz bu bir başarısızlıktır.
Başarının parametreleri nelerdir sizce? Başarılı bir iş kadını olmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz?
Başarı, sadece okumakla, çok yüksek eğitim almakla gelmez. Ama okumak, bir okul bitirmek elbette cepte olmalı. Çünkü bu insanın kültürünü de değiştirir. Fransız okulunda okurken hep söylenirdim; dersler çok zor, diye… Şimdi anlıyorum ki, Fransızca'yı sürekli konuşmasam da orada aldığım kültürün yerini hiçbir şey tutmaz. Kızlarıma da aynı kültürü vermeye çalışıyorum. Sonrasında ise çalışmak… Kimse bir yerlere tepeden gelmiyor, gelse de başarılı olmuyor. Yaptığınız işin mutfağında olup öğrenmek, iş disiplinine sahip olmak, ast üst ilişkilerini öğrenmek hep tecrübe ile kazanılır.
İş hayatında size başarıyı getiren, farklılık yarattığınız alanlar nelerdir?
İşimi çok severek yapmam başarılı olmamdaki en büyük etken. Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum ve 4 genç yetenekli mimardan oluşan ekibimle çok güzel projelere imza atıyoruz. Ayrıca en yakın arkadaşım aynı zamanda ortağım Melda Aksu'nun da desteği büyük. Her yeni proje, bana yeni bir heyecan veriyor. İşimi sadece iş olsun diye değil, mekanlar yaratmakla mutlu olduğum için yapıyorum. Farkım bu sanırım.
İş hayatında taviz veremeyeceğiniz prensipleriniz nelerdir?
İş hayatında prensiplerim dürüstlük, hakkaniyet ve saygı. Ticaret hayatında kimseye kazık atmadan, hak yemeden kazanılan paranın daha bereketli olduğunu düşünüyorum. Çalışanlarımla ilişkilerimde de böyleyiz. Ne onlar benim iyi niyetimi suistimal etsin ne de ben onları ezip haklarını yiyim. Bu yüzden çalışanlarımız uzun yıllardır bizimle beraber…
Türkiye'de kadınların iş hayatındaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'de bir erkek baskınlığı var, kimse bunu inkar edemez. Dünya onların etrafında dönüyor biraz… Bu yüzden önemli olan, kadın olarak dengeleri kurmak.
Daha iyi noktalara gelebilmek için nasıl desteklenmeleri gerekiyor sizce?
Kadınların birbirlerine destek olmaları gerekiyor. Tabiatımızda olan kıskançlık, detaycılık gibi kötü düşüncelere yer vermeden empati kurmamız lazım.
İşten arta kalan vakitlerinizde dinlenmek ve eğlenmek için neler yapıyorsunuz?
İki küçük kız annesiyim. Tabii ki önceliklerim onlar, onlarla arkadaş gibiyiz… Sık sık seyahatlerim olur, çok arkadaşım ama az dostum vardır… Onlarla eğleniriz, tatile gideriz, sürekli bir arada zaman geçiririz…
Yeni projeleriniz ve hedefleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Yaptığımız projelerin yanı sıra ithal ettiğimiz aksesuarlarımız da çok beğeniliyor. İki yeni ve büyük projemiz var; biri Londra'da, biri İstanbul'da… Şu anda onların hazırlık çalışması içindeyiz. Son olarak Beşiktaş Vodafone Arena'nın yönetim ofislerinin iç dekorasyonunu yaptık. Hedefimiz; her zaman daha ileriye daha büyük projelere imza atmak.