1) Canımı yakanın canını yakarım.
Homosapienslerin en kindarı demeye dilim varmıyor ama hafızası en güçlü olanı kadındır. Kendisine yapılanı unutmuş gibi davranması, kontrolü yeniden ele geçirmek gerekliliğine olan inancındandır. Krizi yönetmek yerine geçici olarak rafa kaldırıp hiçbir şey olmamış gibi davranma ustalığı, gelecekte yapacağı darbenin de maskesidir bir yerde. Bu bağlamda onu aldatmanız, üzüldüğü, kahrolduğu, paniklediği, kızdığı, anladığı, affettiği, kırıldığı gibi anlamların yanında bunu size ödetebileceği anlamını da taşır. Aldatılan kadınların bir kısmı, erkeğin bilmesine hiç meydan vermeden, incelikle gizleyerek aldatır ve itiraf etmeseler dahi, içten içe rahatlarlar. İntikam, erkek için sesli, kadın içinse sessizdir.
2) Bakalım; alıcım var mı?
Homosapienslerin en meraklısı demeye dilim varmıyor ama en ‘bir bakalım’cısı kadındır. Ne kadar sevgi ve aşk dolu olursa olsun, alışkanlıkları yaşamının tümünü kaplarsa kaplasın, birlikte yaşama ve ölme hayali çocukluğundan beri beslensin, kadın merak etti mi yanıtını bulmadan içi soğumaz. Yolda yürürken herhangi bir erkeğin poposuna bakmaması, konuşurken dudaklara kilitlenmemesi ya da karşısındakini sürekli çıplak hayal etmemesi, kadını ölesiye sadık kılmaz. Onu yoldan saptıracak, erkek deyimiyle kaçak et kestirecek şey, aslında bir bakıma ‘göreceği rağbete duyduğu karşı koyulamaz merak’tır. Yine de üzülmeyin sevgili erkekler, o bilmenizi istemezse bu ihanetten haberdar olmazsınız.
3) Aşk kadınıyım, evliliğim bana az.
Homosapienslerin en kendine yetmezi demeye dilim varmıyor ama çıtası en yüksek olanı kadındır. Beklemiyordunuz biliyorum ama evet kadındır. Çünkü yaşı geldi diye evlense de yaşı geçmeden aşkı tatmak gibi bir tutkusu da olabilmektedir. Birbirinden çok ayrı görünen isteklerini aynı potada eritmek suretiyle hem aşka hem de ev işine, çoluğa çocuğa yetişebilen, yatakta fahişe, mutfakta aşçı, sokakta hanımefendi olabilen kadın, bu yeteneklerini sonuna dek kullanmaya kararlı olursa yandınız. Evde bulamadığı aşkı, başka bir yerde başka birinde arayacak, tadacak ve öğrenmediğiniz sürece ‘hayatta yaşanması gerekenler’e bir tik daha atacaktır.
4) Hobi olsun diye aldattım.
Homosapienslerin en başına buyruğu demek istemiyorum ama en cesuru şüphesiz ki kadındır. Korkutulup sindirilse de, toplum ona kaybedeceklerini sürekli hatırlatarak zincir altında tutsa da onu, o saçından çıkardığı bir tel tokayla kilidi açıp zincirlerinden sıyrılabilir. Üstelik kimsenin gözü üzerinde değilken yeniden gelip zinciri kollarına dolayıp hiç sıyrılmamış, gidip canının çektiğini yapmamış gibi eski yerinde durabilir. Yani ona sorduğunuz ‘neden yaptın’ sorusuna alacağınız alengirli bir yanıt beklemeyin, zira canının istemesi kafidir. Hayatına renk katmak istediğinde, aklına bir anlığına estiğinde, spontane bir şekilde geliştiğinde sırf hobi olsun diye aldatabilir. Üstelik böyle kadınların ‘açıklayabilirim’ diyerek yalvardığı da görülmemiştir.
5) Bir hataydı, çok pişmanım.
Homosapienslerin en ağlağı demek istemiyorum ama en pişmanı kadındır. Bununla övünmenin mantıksız olduğunu düşünmek mümkün ama erkeklerin pişmanlık bilmeyen yüzsüzlüklerini ve buna rağmen ihanet ettikleri kadını geri alabileceklerine olan o sinir bozucu inancı düşününce kadınlar ‘sahici pişmanlık’larıyla ne kadar övünseler azdır. Affedilen kadın sayısı, affedilen erkek sayısının bol sıfırsız haline bile yanaşamaz. Ama buna rağmen gönül rahatlığıyla denilebilir ki kadın pişmanım diyorsa pişmandır. Aksi halde pişmanmış gibi yapmaz. Pişmanlık savunması geliştiren aldatmış bir kadın, kazanç ve kayıp matematiğini yapmamış, zaten çok yüksek ihtimalle kaybedeceğine inanmış ama buna rağmen hislerini paylaşmayı görev bilmiştir. Siz siz olun vicdanlı, dürüst, naif kadınların aldatmayacağını düşünmeyin. Onlar da aldatabilirler. Onları farklı kılan ihanetleri değil, pişmanlıkları ve pişman olurken güzelleşmeleridir.
twitter.com/drgokcenerdogan
http://instagram.com/DRGOKCENERDOGAN
http://facebook.com/gokcenerdogan