Almanya 2 Kasım 2020 itibariyle Corona sebebiyle bir kapandı bir daha da açılmadı derken, havaların ufaktan ısınmasıyla birlikte, vaka sayıları düşünce ortalık ufaktan açılmaya başladı. Özellikle kafelerin ve restoranların açılması herkesi mutlu etti ama bu açılma sadece mekanların açık alanlarını kapsıyor ve şartlara bağlı.
Bu şartların en önemlisi günlük hızlı Corona testi zorunluluğu. Bir mekana gitmeden önce, test merkezine gidip, 15 dakika içinde test olup sonuçlarını alabiliyorsunuz. Sistem çok basit, QR Code veriyorlar, ordan bilgilerinizi giriyorsunuz, sonra test oluyorsunuz ve sonuçları mail adresinize geliyor.
Test negatif çıktıysa, istediğiniz mekanın açık alanında oturabiliyorsunuz. Özellikle Berlin’de havanın buz gibi ve yağmurlu olmasına rağmen, insanlar aylardır evde oturmaktan sıkıldıkları için, havaya aldırmadan mekanlara oturmaya gidiyorlar.Test zorunluluğu sadece yeme içme mekanları için geçerli değil, mağazalar, kuaförler, kozmetikçiler ve dövmecileri de kapsıyor. Yani aslında nereye gidersek gidelim, test yaptırmak zorundayız. Testen muaf olan kişiler iki aşısını olmuş ve üzerinden 14 gün geçirmiş kişiler.
Hal böyle olunca tabii bu işi ticarete çeviren insanların sayısı oldukça arttı çünkü minik bir eğitim karşılığı herkes test merkezi açabiliyor. Özellikle Berlin’de adım başı test merkezleri açıldı. Bir baktım kuaför, solaryum yada kafe olan yerler birden test merkezi olmuş. Bu kadar test merkezleri görünce, ne oluyor acaba diye sorguladım. Yani neden herkes test merkezi açmaya başladı diye merak ettim. Sonra öğrendim ki, devlet test merkezlerinde yapılan her test için 18 Euro para veriyormuş. Tabii test için gerekli tüm malzemeleri ve merkez yerinin kirasını da devlet karışılıyor. Yani sırf test yapmaya karşılık, güzel paralar kazanabiliyorsunuz. Tahmin edersiniz ki, Almanya’da başta Türkler olmak üzere, yabancılar tarafından bir çok test merkezleri açıldı.
Sonrasında tabii dolandırıcılık olayları başlamış. Ücretler test başı alındığı için, test sayılarında oynamalar yapılmış. Mesela 10 test yapıldıysa 500 test yapıldı diye gösteriliyormuş ve bu sahte test konusu baya ciddi boyutlara ulaştığı konuşuluyor. Aldığım duyumlara göre, baya büyük paralar kaldırılmış. Zaten merkezlerde denetleme yapılmıyor ve yapılacak olsa bile, o kadar çok merkez var ki, hangi birini denetlesinler.
Ben şahsi tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim, bu zamana kadar 4 kez hızlı test yaptırdım ve ilk test yaptırdığım yerde Alman çalışanlar vardı ve kadın neredeyse 10-15 saniye çubuğu beynime kadar sokunca, baya acı çektim ve yarım saat kendime gelemedim. Sonrasında bir daha oraya gitmedim ve hemen karşısında başka bir test merkezi buldum. Merkezin sahibi Türk’tü ve çubuğu burnuma sokmayı bırakın, örnek aldımı almadımı anlamadım bile. Kendisine sorunca aldım aldım dedi ve geçiştirdi. Bende işim acele olduğu için pek sorgulamadım açıkcası. İkinci gelişimde en azından o çubuk burnuma girdi ama çok fazla bir şey hissetmedim. Sonra fark ettim ki, insanlar test olmaktan kaçmasın diye, test olayını sıkıntısız çözmeye çalışıyorlar çünkü yukarda bahsettiğim gibi, her test için 18 Euro alıyorlar, ne kadar insan gelirse o kadar para.
Malum Corona testi olmak çok sıkıntılı bir şey değil ama bayıla bayıla yaptırmak isteyeceğimizi sanmıyorum. Sonuçta ben de ilk gittiğim yerde sıkıntı yaşayınca, başka bir merkez aramıştım. Yani uyguladıkları sistem işe yarıyor bence.
Yani konuyu özetlemek gerekirse, bu test dolandırıcılığı aldı başını gidiyor ve açıkcası test zorunluluğu Corona açısından iyi mi oldu kötü mü oldu pek bir fikrim yok aslında. Devlet o kadar para harcıyor ve sonuç olarak doğru düzgün testler bile yapılmıyor. Böylelikle hem yapılan test sayıları doğru değil hemde belki de doğru düzgün test yapılmadığı içini, positif olan insanlar mağaza ve mekanlarda geziyor olabilirler. Yani ortalık baya kaosa dönüştü gibi. Tam olarak neyi ne olduğu belli değil çünkü.
Son olarak ek bir bilgi vereyim, Almanya’da kendi muayenehanelerinde Corona aşısı yapan doktorlara aşı başı 60 Euro veriyormuş devlet..
Belemir Çelebi / [email protected]