Türkiye’nin bir senedir para kazanamayan müzisyenlere 1000 Tl para yardımı yapacağını duyunca hem üzüldüm hem güldüm çünkü diyecek bir şey bulamadım.
Almanya’da yaşayan biri olarak halime tekrar tekrar şükür ettim. Pandemi sebebiyle Almanya’nın yaptığı yardımların haddi hesabı yok. Saymaya başlasam say say bitmez.
Şöyle düşünün, normalde zaten aylık verdiği çocuk parasının yanına, okulların kapanmasıyla evde daha çok zaman geçirdiler diye, çocuk başı 300 Euro ek para ödediler hediye olarak.
Artı olarak kapanma sebebiyle çalışamayan öğrencilere 500 Euro’ya kadar ek para ödediler. İş yeri sahiplerine yapılan kira yardımlarından bahsetmiyorum bile. Hatta ikinci dalga nedeniyle kapanan iş yerlerine, 2019 yılını baz alarak, gelirlerinin 87%’sini ödediler şirketleri iflastan kurtarmak için.
Kıyaslamak için saymaya devam edebilirim ama 1000 Tl'yi büyük gururlar yardım olarak dağıtan bir devleti, sosyal güvencesi en üst düzeyde olan Almanya ile kıyaslamak imkansız. Yardım paketinin 1000 Tl olduğunu açıklamaya utanmaları gerekirken, çok büyük yardımmış gibi lanse ettiler. Sonra Almanya'ya bakıyorum ve Türkiye'de yapılanlara söyleyecek bir şey bulamıyorum.
Düşünün ki, Almanya'da işsizsiniz ve devlet size bakıyor. Söyle ki, devlete işsizim diye kayıt olduğunuz da işsiz olduğunuz süre boyunca aylık maaş gibi para alıyorsunuz. Devlet ev kiranızın tümünü ödüyor. Ya sizin hesabınıza yolluyor yada direk ev sahibinize gönderiyor. Artı olarak sağlık sigortanızı ödüyor. Böylelikle istediğiniz gibi doktorlara gidebiliyorsunuz. Zaten kanunen sigorta zorunluluğu olan bir ülke Almanya. Ek olarak yetişkinlere 434 Euro aylık para veriyor. Bu parayla ne yaptığınız size kalmış ama aylık elektrik, telefon ve internet gibi faturalarınızı ödemek zorundasınız. Kalan parayla da mutfak masraflarınızı karşılayabiliyorsunuz.
Şöyle düşünün, siz evde otururken devlet sizin kiranızı ve sağlık sigortanızı ödüyor ve aç kalmayın diye cebinize para koyuyor. Çocuklarınız varsa, aylık çocuk parası da alıyorsunuz. Yani Almanya’da kimse aç kalmıyor.
Tabii devlet bu kadar yardımı yaparken, sizin iş aradığını görmek istiyor. Her ay bir kere randevu yollayıp sizi çağırıyorlar iş arama çabanızı ve gönderdiğiniz Cv’leri görmek için. İş aramak istemeyenlere bazen mecburi işlere gönderiyorlar haklı olarak, çünkü malum devletin bu yardımlarını suistimal eden çok insan var.
Mesela ben üniversitem bittiğinde ve bursum kesildiğinde, evimin kirasını nasıl ödeyeceğim diye düşünüyordum. Sonra gittim işsiz olarak kayıt oldum. Devlet kiramı öderken, ben evde sakin kafayla iş aramaya başladım. Böylelikle karşıma çıkan ilk işi değil de, kendi istediğim işi seçebildim.
Türkiye’de bir çok genç, geçim sıkıntısından istemedikleri işlerde çalışıyorlar. Almanya’da devlet Üniversite bittikten sonra 1,5 yıl iş arama süreci veriyor ve bu süreçte hiç sıkıntı yapmadan kiramızı ödemeye devam ediyorlar.
Ayrıca Almanya öyle bir devlet ki, işsizlik sonrası iş bulup işsizlikten kurtulduğunuz da, size teşekkür etmek için bir seneye kadar maaşınıza bağlı en fazla 300 Euro aylık ek para gönderiyorlar. Özellikle az para kazanan insanları çalışmaya teşvik etmek için yapıyorlar bu desteği.
Yani düşünün, devlet size iş buldunuz ve çalışıyorsunuz diye teşekkür ediyor ve üstüne para hediye ediyor. İnanılır gibi değil.
Şimdi gel de Türkiye ile Almanya’yı kıyasla..
--