Tepki bahane, reklam şahane
Reklamlar, istesek de istemesek de hayatımızın bir parçası. Özellikle televizyon başta olmak üzere medya sayesinde sıkça maruz kalıyoruz her şekilde. Çocuk kanallarında dahi büyüklere yönelik ürünlerin reklamı bolca yapılıyor. Çocukla hiç ilgisi olmayan ürünler, sırf ilgi çekmek adına, çocuk oyuncularla sunuluyor.
Keza dizi veya filmlerin rekabet gücüne katkı sağlamak maksadıyla, oyuncularının özel hayatları veya tepki çekici sözleri magazinle şişiriliyor. Velhasıl reklamdan bol bir şey yok ortalıkta.
Buna karşılık bir yandan para harcatma sanatı olarak, diğer yandan düşüncelerimizi yönetme aracı niteliğiyle varlık gösteren reklamcılık olgusunun gerçekliğine inanmak hiç kolay değil. Zira reklamcılığın özü, konu edinilen şeyi satmaktan ibaret.
Hal böyle olunca da, hitap edilen kesimi düşünmekten ziyade, her şekilde sansasyon yaratma gayreti ön plana çıkıyor. Nasıl ki, girişimciliği ve doğrudan satış becerisiyle tanınan motivasyon konuşmacısı John Earl Shoaff da ‘Reklâmcılık; yarı doğrulardan, tam yalanlar üretmek sanatıdır’ sözüyle reklam olgusunu belirleyen bu hakikati çok net vurgulamış.
Sözün özü; gerek ürünler, gerek kişiler, gerekse olaylarla ilgili türlü türlü reklamcılıkla kuşatılmış haldeyiz. Bu kuşatmada yegâne hedef rekabetten galip çıkıp kazanç sağlamak olduğu için de söylenenlerin ve tepkilerin doğruluğu her daim şaibeli oluyor. Bu noktada tek gerçek ‘Tepki bahane, reklam şahane’ mantığı… Ki, çoğunlukla diziler ve oyuncularla ilgili tartışma yaratıcı gelişmeler bu mantıkla paralel varlık bulmakta!
Nitekim aynı durum aylardır bir şekilde medyaya malzeme yapılan Can Yaman’ın sözüm ona tepki çeken beyanları ve yeni dizisi için geçerli. Konuyu özetleyip değerlendirmesini yapacak olursak buram buram reklam kokan olayların ve ‘Bay Yanlış’ın derinliğine daha rahat ineriz.
BAY YANLIŞ’TAN DOĞRU ÇIKAR MI?
‘’Bay Yanlış’tan doğru çıkar mı’’ sorusuna cevap vermek için öncelikle, yurt dışında da hayli popüler olduğu haberleriyle dikkat çeken, Can Yaman’ın ‘Tepki bahane, reklam şahane’ dedirten olayı neydi diye hatırlayalım.
İspanya’da katıldığı bir televizyon programında kadın hayranının ‘‘Can Yaman’ın bu dünyadan olduğunu kanıtlayacak bir şey anlatabilir misin’’ şeklindeki anlamsız sorusuna ‘Arka odaya geçelim’ cevabını verip cinselliği çağrıştıran ve kadını aşağılama havasını estirerek, gerek sosyal medyanın gerekse pek çok ünlünün tepkisini çeken Can Yaman, ‘İnadına Aşk’tan ‘Erkenci Kuş’a nasıl bir gelişim kazandığını özetlemişti adeta.
Egosu yüksek bu sözlerin ardından geri adım atmayıp ‘Başrol çiftinin libidosu yüksek olmalı. İşi tutmayan jönlerin, libidosu olmayan partnerleri vardı’ tarzı açıklamasıyla da tüyü dikip tepkileri pekiştiren Can Yaman, Covid-19’un Çin’de patlak verdiği 2019’un son günlerinde sosyal medyamızda virüsten daha çok konuşulmuştu. Böylece yeni projesinden önce bolca tepki çeken isim olmayı da başarmıştı.
Dahası, yaptığı açıklamalar ‘Talihsiz’ olarak nitelendirilip çizmeyi aştığı söylenen oyuncunun dizisinin Eylül ayına kadar rafa kaldırıldığı yönündeki yapımcı beyanının(Ki, bana göre asıl erteleme sebebi mevcut rekabet ortamında varlık gösterme şansının düşüklüğüdür) ‘2. Sayfa’ isimli programda dillendirilmesi, oyunculuk geleceğine dair fikir jimnastiklerine de yol açmıştı. Yani dört koldan tepki yağmıştı Can Yaman’a. Peki, bunca tepkinin sonucu ne oldu?
Salgın tedbirleri ve virüs tehlikesi henüz sıfırlanmamışken Gold Film yapımcılığındaki dizinin çekimlerine 28 Mayıs’ta başlanacağı ve Özge Gürel’in de Can Yaman’ın partneri olacağı haberleri boy gösteriverdi magazin medyasında.
Yani ne Can Yaman isminden vazgeçilmişti, ne de dizinin Eylül’e kadar rafa kaldırılacağı söyleminin arkasında durulmuştu. Bu durumda, başrollerin libidosuyla ilgili açıklamalarına katıldığım, Can Yaman’la kopartılan fırtınanın tamamen reklam odaklı olduğunu düşünmemek mümkün müydü? Tabii ki değil!
Görünen gerçeği vurgulamanın ardından şimdi gelelim asıl meseleye… ‘Bay Yanlış’tan doğru çıkar mı? Can Yaman’ın görselliğinin yanı sıra cinselliğe odaklı sözleriyle de dikkat çekmek için iyi bir reklam ortamı sağlayan ve FOX TV’de yer alacağı söylenen dizinin bileşenleri üstünden yorumumuzu yapacak olursak…
Yönetmen koltuğunda Deniz Yılmazer’in oturduğu, senaryosu Aslı Zengin ile Banu Zengin tarafından kaleme alınan ‘Bay Yanlış’, adından da anlaşılacağı üzere bir romantik komedi projesi. Zaten Can Yaman’ın varlığı da bunun kanıtı. Dolayısıyla şimdiye dek ekranda tutunmayı başaran tüm romantik komedilerin klişelerini bünyesinde barındıracağını tereddütsüz söyleyebiliriz.
Dişe dokunur şeyler bekleme kaygısı bir yana, klişelerin yarattığı kanıksama bu hususta dezavantaj olabilir. Lakin izleyicinin sıkıntılı günlerin ardından boş boş eğelenip vücut şovlarla gözlerini doyurma arzusunun ağır basacağı ihtimali de hayli güçlü. Ayrıca romantik komedi klişelerini kullanarak farklı tatta işler yaratmak da olası… Ki, bu noktada her daim en önemli etken, senaristlerin yaratıcılık kapasite!
Peki, projenin senaryo kanadındaki isimler bize bu konuda tatminkâr geliyor mu? Kesinlikle evet. Zira daha önce de ‘Çilek Kokusu’ vs gibi pek çok romantik komediye imza atan Aslı Zengin ile Banu Zengin, en son 2018’de yaz dizisi olarak beğeni toplayıp 51 bölüm süren ‘Erkenci Kuş’un senaryosunda birlikte varlık gösterdiler. Keza rolün kapsamından ziyade libidoyla işi götüren Can Yaman’ın izleyici çekme performansına da hâkimler. Bundan dolayı içeriğin niteliğini ve gidişatını az çok tahmin etmemiz mümkün.
Anlayacağınız, başrollerin libidosunun ne oranda yükseleceğini ve aradaki uyumu diziyi izlerken algılayacak olsak dahi, Ezgi ile Özgür’ün karakterleriyle öyküde izleyecekleri yol haritası bizi şaşırtan, sürprizli bir tablo sunamayacaktır. Ama ne gam… Yaz aylarında ve libido mantığında yeter de artar bile. Altı üstü romantik komedi nihayetinde!
Şimdi bu tabloda neler göreceğimizi kısaca özetlersek…
Can Yaman’ın canlandıracağı Özgür, zenginliğine rağmen salaş bir hayat sürmeyi seçip barmenlik yapan ve aşka inanmayan bir adam olarak çıkacak karşımıza. Yani yine saçlarını savurarak, dövmeli-kaslı beden şov yaparak ortalıkta takılan… Zengin olmanın yarattığı güvenle salaş takılıp hava basmayı marifet sayan bir karakter olarak dizi hayalciliğinin tüm özelliklerini sunacak bize. Özge Gürel de Ezgi karakteriyle yanlış ilişkilerden ağzı yanmış, düzgün bir adamla evlilik arzusunda olan bir kızı yansıtacak. Kuşkusuz bu karakter de masumiyetin alabildiğine saflığa dönüşmüş halini sergileyecek bölümler boyu.
Oldukça bildik duran bu ikilinin yolları da yine gerçek hayattan karşılaşamayacağımız türden bir tesadüfle kesişecek malumunuz. Komşu evlerde yaşayan Özgür ile Ezgi’nin ilişkisindeki başlangıç, hoşlanılan erkeği elde etme dersleriyle olacak. Cool olmayı erkekliğin baş şartı saymanın çokbilmişliğindeki Özgür, komşu kızı Ezgi’ye doğru adamı bulması için taktikler verirken de, ‘Bay Yanlış’tan ‘Bay Doğru’ya uzanan yolun taşları döşenecek haliyle.
Romantik komedi klişeleri doğrultusunda yol alacak olan böylesi bir gidişat, bir dargın bir barışık tablosunda üçüncü kişilerin yaratacağı kıskançlıklarla takviye edilecek. Yanlış anlaşılmalar ve bolca görselliğe hitap eden sahnelerle de ‘Bay Yanlış’ın tartışmaya açacağı içerikten ziyade başrollerin çekiciliğine göre izleyen kesimi çekmeye yeteceği muhakkak. İlaveten fenomen kitlesinin yaratacağı desteği de hesaba katmak lazım.
SONUÇTA; Doğruların yanlışlara dönüştüğü, kadına bakışın ve aşkın dibe vurduğu günümüz gerçeğinde tepki bahane, reklam şahane mantığıyla ilk adımını atan ‘Bay Yanlış’ın da kadınlarla özdeşleştirilen aşkın-cinselliğin meyvesini yememesi için bir sebep yok. Zira salgın dolayısıyla sezon finallerini erken yapan veya ‘Hizmetçiler’ gibi noktayı koyan dizilerden dolayı ekranlar eskilerin tekrarlarıyla ya da sinema filmleriyle yayın akışlarını doldururken yeni dizi çekme mantığı ne derece uygundur tartışılır ama… Virüs kıskacından sıyrılmaya başladığımız süreçte varlık göstermeye niyetlenen ‘Bay Yanlış’, mevcut boşluk durumunda oldukça avantajlı durmakta.
Dolayısıyla Can Yaman’la reklamını baştan yapan ve yaz dizisi olma akılcılığıyla hareket eden ‘‘Bay Yanlış’tan doğru çıkar’’ diyebiliriz rahatlıkla. Şayet çekilir ve ekrana gelirse ‘Bay Yanlış’a bol şans. Libidonuz bol olsun.
Anibal GÜLEROĞLU