Çok yazı yazacak bir ruh halim yok aslında. Dün Ankara’da Türkiye tarihinin en vahşi katliamlarından birini yaşadık. Benim açımdan son derece kişisel bir olay aynı zamanda. Çocuğumuz küçük olmasa eşimle birlikte Barış mitingine gidecektik, ailemizden insanlar gitti, arkadaşlarımız gitti.
O saldırıyı bizzat kendisine ve ailesine yapılmış olarak gören milyonlarca insandan birisiyim. Ne kadar üzgün olursak olalım işimin de gereği haberlerden, olayla ilgili yorumlardan uzak kalamıyorum. Mecburen basın-yayın organlarının yüzün üzerinde insanın öldüğü bu saldırı ile illgili haberlerini, başlıklarını okumak zorunda kaldım.
Ruh halim; kusmak istiyorum.
Daha insanlar cenazelerini kaldıramadan, ceset parçaları toplanmadan bir medya havuzu ölenlerin aslında kendi kendilerini öldürdüklerine ilişkin algı kampanyasına başlamış.
Bu nasıl bir insanlıktan çıkma halidir. Bombalı saldırıyı PKK-Sol örgütler yapmış. HDP’nin seçimi kazanması için planlamışlar. Cnntürk’te bir tartışma programını izledim, olay sanki Uganda’da geçmiş Selahattin Demirtaş’ın nasıl konuşması gerektiğini konuşuyorlar.
Kusura bakmayın. Attığınız o gazete başlıkları da palavra, yalan. ‘Bu saldırı Türkiye’ye yapılmış’ mış.
Hangi Türkiye’ye? O Türkiye’de biz birlikte mi yaşıyoruz? Ölülerimiz, acılarımız umurunuzda değil. Bir başsağlığı dileyeceğinize, acıyı paylaşacağınıza dalga geçer gibi ölenleri suçluyorsunuz daha gün geçmeden.
3-5 sene önce tükürdüğü her şeyi yalamak zorunda kalmış ama hala utanmadan yazı yazmayı sürdüren Yıldıray Oğur da yememiş içmemiş ölenlerin yakınlarını ‘alçaklıkla’ itham eden bir yazı yazmış.
Aynı mavrayı o da sürdürüyor PKK şüpheliymiş, sol örgütler şüpheliymiş.
Diyor ki Cumhurbaşkanı’nı katil nasıl ilan ederler o gün oradan ailesiyle birlikte geçebilirdi.
Geçmezdi. Sen de geçmezdim. Çevrendeki kimse de. Hayatınızda kaç defa DİSK’in, KESK’in çağrısını yaptığı bir mitinge katıldınız?
Bombanın hedefi doğrudan Solcular ve Kürtlerdir.
Failin kim çıkacağını da hepimiz biliyoruz. Diyarbakır’da, Suruç’ta olduğu gibi bir IŞİD militanı çıkacak. Eylem her şeyiyle bire bir aynı. O bölgede her yer Mobese kamerası dolu. Yüzü, kimliği birkaç günde ortaya çıkar.
Kim besledi, büyüttü, lojistik destek sağladı IŞİD ve benzeri örgütlere Esad’la savaşması için. Bütün dünya biliyor: Sizin iktidarınız. Bugün IŞİD’in Türkiye’ye yönelik saldırılarının baş sorumlusu AKP’dir. Bu tartışılmayacak kadar aleni.
Havuz medyasına yüzlerce insanın öldüğü bir saldırıdan dakikalar sonra nefret dolu yazı yazdıran şey işte bu gerçeği saklama, örtme arzusu.
Bu dünyada IŞİD gibi insanlığın yüz karası bir örgütü savunmaktan daha alçakça bir iş var mıdır? Vardır belki, o da gidip IŞİD’e katılıp canlı bomba olup, kafa kesmektir.
Bilumum alçaklara tavsiyem odur; gidin IŞİD’e katılın yeriniz orası.