Öncelikle iki partinin milletvekili sayısı, meclis çoğunluğuna yetmiyor. HDP’nin dışarıdan desteği şart. Çözüm sürecine ‘ihanet süreci’ diyen MHP’ye, HDP nasıl bir destek verecek acaba?
CHP ile MHP’nin ortaklığında kurulan hükümetin hedefi ne olabilir? 4 yıl süreyle Türkiye’yi kardeş kardeş yönetmek mi, yoksa emekliye ikramiye verip, asgari ücreti yükseltip bunun ağır faturası ile yüz yüze gelmeden bir yıl içinde seçime gitmek mi?
Bu şartlarda gidecekleri bir erken seçimde beklenen başarı hangi partinin hanesine yazılacak?
İki lider de aylardır ekonomik krizin kapıda olduğunu söylüyor. Bahsettikleri krizle karşı karşıya kalırlarsa, içinden nasıl çıkacaklar?
Başbakanlık önünde yere atılan yazar kasa ile meclis dışı kalan Devlet Bahçeli o günleri unutmuş olabilir mi?
Kaldı ki el ele verip arı gibi çalıştıklarını düşünelim. Çıkaracakları yasaların, yapacakları atamaların Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından nasıl engelleneceğini bilmiyorlar mı?
İki partinin bir araya gelmesinin tek ve en önemli hedefinin, meydanlarda verdikleri sözler gereği Erdoğan’ı Yüce Divan’a göndermek olduğunu var sayalım.
Akp dışındaki partilere oy verenlerin, 17-24 Aralık sürecindeki isimlerden hesap sorulmasını beklediği bir gerçek. Ama halkın tek beklentisi, koalisyonun bütün enerjisini Erdoğan’dan hesap sormaya ayırması mıdır?
HDP’nin soru işaretli desteğiyle kurulacak bir CHP-MHP hükümeti, bir yılı görmeden dağılır.
Seçmen karşısına çıktıklarında ise iki parti de hayatlarının en büyük yenilgisini yaşar. Dün en gerçekçi koalisyon ihtimalinin Ak Parti ile CHP arasında olacağını yazmıştım. Aynı görüşümü koruyorum. Yarın da Ak Parti-MHP formülü tartışalım.