ERDOĞAN KOLTUĞU KİME BIRAKACAK?
Erdoğan gittikten sonra, partisini ve Başbakanlığı kime bırakırsa bıraksın kavganın kaçınılmaz olacağını düşünüyorum. En büyük sebebi, üç dönem seçilme yasağı. Erdoğan’ın, “ben Cumhurbaşkanı oluyorum, hadi bakalım siz de köşelerinize çekilin” diyeceği isimler bir ömürdür siyaset yapan adamlar. Bir kısmı partinin kurucuları. Kolay mı koltuğu bırakıp, emekli hayatına geçmeleri?
Abdullah Gül köşesine çekilse bile, oyunun dışında kalanlar her gün kapısını aşındıracaktır. Her parti gibi AKP içinde de klikler var. Milli görüşçüler, danışmanlar, Ankara grubu… Yeni Başbakan hangi ekipten çıkarsa, gözden düşen(koltuğu kaybeden) diğerleri, isyan bayrağını açabilir.
Herkesin üzerinde uzlaşabileceği güçlü isimler yok mu, tabi ki var. Ama üç dönem engeli ortada. Demek ki yeni bir isim lazım.
Erdoğan, adaylık konuşmasında ısrarla ‘gençlik’ vurgusu yaptı. Genç bir ismi ortaya sürerse, buna kim itiraz edebilir?
Kim, Erdoğan’dan gelecek “sen bu ülkenin gençlerine güvenmiyor musun?” sorusuna geçerli bir yanıt verebilir?
Başbakan “tecrübesi eksik” diyenlere, “o halde tecrübenizle yanında olun, destek verin” demez mi?
O genç Başbakanı, koltukta gözü olanlar da dahil kimse, uzunca bir süre eleştiremez. Zaten bunu yapmaya kalkan çıkarsa da, Başkan gibi görev yapmaya hazırlanan Erdoğan, o eleştirileri kendi göğüsleyecektir. Gelelim esas soruya, o genç isim kim olabilir?
Atış hakkımı, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç’tan yana kullanıyorum. İyi eğitim almış, kısa bir süre önce göreve gelmiş olsa da bakanlık koltuğunda devleti tanıma fırsatı bulmuş bir isim. Hakkında hiçbir şaibe yok. Ama her şeyden önce Erdoğan ona çok güveniyor. Yıllardır en özel görüşmelerinde tercümanlığını yaptı. Onun da kolay kolay Erdoğan’ın sözünden çıkma ihtimali yok. Tüm bunları bir araya getirince Erdoğan’ın asıl ters köşeyi, veliahtını seçerken yapacağını düşünüyorum.