İlk başta montaj ve dublajdı.
Sonra bir anda “dedim ama niye dedim, bir sor” demeye başladı Başbakan. Çünkü orada söyledikleri vatanı, milleti korumaya yönelik(!) sözlerdi. Neydi onlar?
Sermaye Piyasası Kurulu, Başbakanın dediğine göre Aydın Doğan’a ceza kesilmesini istiyordu, Adalet Bakanı’nın ‘alevi’ diye tanımladığı bir hakim ise Doğan’a o cezayı kesmemişti. Fırçayı yiyen bakan, Başbakanı, istenen kararın Yargıtay’da çıkacağını söyleyerek rahatlatmaya çalışıyordu.
Erdoğan bu ses kaydını meydanlarda gururla sahiplendi. Çünkü milletin parasını koruyordu. Yargıya müdahale edilmiş, kimin umurunda?
İkinci ses kaydı da Başbakanı ziyadesiyle memnun etmiş olacak ki, meydanlarda o sözlerine de sıkı sıkıya sahip çıktı. Kendisine yakın bir işadamı, Koç’un kazandığı Milgem ihalesine girememiş, Erdoğan da ihaleyi iptal ettirmesi için ona yol gösteriyordu. Sonuç olarak Başbakan yine tüyü bitmemiş yetimin parasını koruyordu. İhaleye müdahale etmiş, hukukun dışına çıkmış, kimin umurunda?
Ya Erdoğan Demirören’le konuşmasında geçenlere ne demeli? Çözüm sürecini baltalayan(!) haber yüzünden Başbakan çileden çıkmıştı. Üç tane gazete fazla satabilmek için yapılan bu ihanet(!) karşısında sessiz mi kalacaktı? Açmış telefonu hakaretin bini bir para, gazeteciyi işinden kovdurtuyordu. Halkın haber alma özgürlüğüne müdahale etmiş, aman canım, kimin umurunda?
Peki hiç düşündünüz mü, Başbakana zarar vermeyi amaçlayan kaynak, neden son günlerde onun işine gelebilecek kayıtları sızdırmaya başladı?
Amaç, Erdoğan’a kayıtları sahiplendirerek, bitirici darbe vurulduğunda söyleyeceği ‘montaj’ sözünü boşa çıkarmak olabilir mi?
Tayyip Erdoğan, Aydın Doğan ile ilgili konuşmasında adalet bakanının hakim için söylediği ‘alevi’ sözüne montaj dedi. Ama sözün sahibi, Başbakanı yalanladı. “Evet alevi dedim ama bunu kötü bir anlamda söylemedim” açıklamasını yaptı.
Erdoğan, ses kayıtlarının tamamı için ‘montaj’ derken kendisine daha çok inanan bulabilirdi ama konuşmada işine gelen bölümü sahiplenip, tek bir kelime için ‘montaj’ demesi ne kadar inandırıcı olabilir?
Kasetleri sızdıranların, bitirici vuruşu seçime birkaç gün kala yapacaklarını tahmin etmek zor değil. Erdoğan’ın bugün kayıtları sahiplenirken, o gün ‘montaj’ deyip işin içinden sıyrılması zorlaşacaktır.
Başbakan belki de bu yüzden Facebook ve Youtube’u kapatmaktan söz etti, kim bilir?