Türkiye - ABD arasında dört yıl önce Rahip Brunson gerilimi yaşanmış; Brunson'ın Mormonlarla bağlantısı olduğu iddiası sonrasında gözler bu gizemli yapılanmaya çevrilmişti.
2018'de Tara Westover isimli genç bir yazar "Educated" isimli kitabıyla dikkatleri üzerine çekti. O dönem New York Times'ın en çok satanlar listesinde yer alan bu eserde kendi gerçek yaşam öyküsünden yola çıkan yazar, Mormon babasının tutuculuğundan ve mormon yapının aile yaşantısına olan etkilerinden söz ediyordu.
2022 yılı başlarında ABD Ankara Büyükelçiliğine Jeff Flake'in atanması, dikkatleri yeniden Mormonlara yöneltti. Brigham Young Üniversitesi mezunu Büyükelçinin bir dönem Mormon misyonerliği yaptığı, köklerinde Mormon mensuplarının bulunduğu haberleri basında geniş yer buldu. Kamuoyunda çok eşliliğe izin vermeleri, disiplinli aile yapıları ve alkol, tütün gibi maddelerden uzak durmalarıyla bilinen Mormonit yapılanma, 1830 yılında Joseph Smith tarafından kuruldu.
1806'da New York Manchester'da doğan Smith, küçük yaşlardan itibaren muhalif bir kiliseye gitmişti. Henüz 17 yaşındayken bir melek ona görünmüş ve günahlarını bağışladığını söylemişti. Mormonların sembolü kabul edilen melek Moroni, Joe Smith'e birkaç kere daha göründü; bir yüzük göstererek ona yanında duran taş sandığı açmasını emretti. (Belfast Commercial Chronicle, 27 Ekim 1838: 4)
Smith, bugün Mormon Tepesi olarak bilinen Comorah Hill'de, Antik Mısır dilinde yazılmış bir dizi altın levhaya ulaştı. Bulduğu kutsal metinleri İngilizce'ye çevirerek Mormon Kitabı adını verdi. O artık, İsrailoğullarının kayıp kabilesi Nephilerin son peygamberi Moroni'nin adını taşıyan ve kayıp kabilenin tarihini elinde bulunduran bir peygamberdi.
Peygamber Moroni M.S 426'da gömdüğü altın levhalardan oluşan kutsal emanetleri yıllar sonra, melek şeklinde göründüğü Smith'e emanet etmişti. Smith'e iman edenlerden Harris ve Cowdery, 1830 yılında Mormon Kutsal Kitabı'nı yayınladı. 10 bin dolara malolan bu yayından sonra, Mormonit öğreti seksenlerden binlere ulaştı. (Fifeshire Journal, 22 Ağustos 1844: 3)
Kitabın yayınlanmasından kısa bir süre sonra New York'ta, 06 Nisan 1830'da Mormonların ilk kiliseleri olan The Church of Jesus Christ kuruldu. (Nibley, Joseph Smith The Prophet, 1947: 98). Burası kendilerini Latter Day Saint's (Son Gün Azizleri) olarak niteleyen Mormonların kutsal mekanıydı. Mormon doktrini, geleneksel Hristiyan öğretisiyle örtüşmüyordu.
Bu yüzden Mormonlar sert tepkilerle karşılaşmış, tehdit edilmişlerdi. Yaşam alanlarını genişletmek isteyen cemaat, Smith'in isteğiyle Ohio - Kirtland'a göçtü. Burada ilk tapınaklarını inşa etti. İlerleyen yıllarda Smith cemaatini genişletmek için büyük çaba harcadı. Papa, Papistler üzerinde Smith'in Mormon yandaşları üzerindeki etkisinden daha güçlü değildi. Smith siyasetle de uğraştı.
1844 yılında ABD başkanlığına aday oldu. Mormonlar siyasette demokrat partinin bir fraksiyonu olarak locofocustu. (Drogheda Conservative Journal, 12 Ekim 1844: 4).
27 Haziran 1844'te Joe Smith ve kardeşi Hyrum Smith İllinois - Carthage'da hapishanede yargılanmayı beklerken bir çete tarafından katledildi. Smith'lerin öldürülmesi İllinois'deki Nauvoo, Carthage ve Warsaw üçgeninde büyük gerilime neden oldu. Mormon yandaşlar ve karşıtları arasında silahlı çatışmalar çıktı. (The Ohio State Journal, 06 Temmuz 1844: 3)
Bu olay, Birleşik Krallıktaki gazetelerde büyük yankı uyandırdı. Basında "Sahtekar Mormon'un Ölümü" şeklinde haberler geniş yer buldu. (Dundee Courier, 06 Ağustos 1844: 1)
İngiliz basını ABD'de ortaya çıkan bu harekete karşı önceleri oldukça sert bir tutum sergilemişti. 10 Mart 1831 tarihli Morning Advertiser, Mormonları tanımlarken: "Sefil üretimin kutsal gerçekliğine inananlar, Mormonlar adıyla bilinir." diyordu.
İskoç gazetesi Stirling Observer, 19 Eylül 1844 tarihli yayınında Farmington kasabası sakini Smith için tembel biri olduğu, jokeylik, insan ticareti gibi işler yaptığı ve yarı serseri bir hayat yaşadığı bilgisini paylaşıyordu. Mormon Kitabının gerçekliğine ilişkin de şüpheler oluşmuştu. Kitabı Joe Smith'in yazdığına dair söylentiler artıyordu. Gazetelerde bu iddianın interpolasyon yapılarak kanıtlandığına dair haberler çıktı. Mormon Kitabı, Spaulding tarafından yazılmış ve yayınlanmamış olan bir el yazmasından intihal edilmişti.
Solomon Spaulding, Kuzey Amerika'ya gelen Antik Romalılarla ilgili bir hikaye yazmış; Joe Smith, bu el yazmasını kullanmıştı. (John o' Groat Journal, 13 Eylül 1844: 4)
Bütün bu tepkilere rağmen bir kaç yıl içinde Mormon Kitabı'nın şöhreti Amerika dışında Büyük Britanya ve İrlanda'ya kadar yayıldı. (Bolton Chronicle, 09 Aralık 1848: 6)
Mormonlar, 1844 yılında Londra'da bir şube açtılar. (Morning Advertiser, 04 Kasım 1844: 3).
Joe Smith'in ölümünün ardından Sidney Rigdon bu makama talip olmuştu. (Devizes and Wiltshire Journal, 10 Ekim 1844: 1) Ancak uzun süren tartışmalardan sonra Brigham Young, Smith'in meşru halefi oldu. Brigham Young, Nauvoo'da zulme uğrayan Mormonların büyük göçüne öncülük etti. 1847'de ilk kafile, Utah'ta bulunan Salt Lake Vadisi'ne ulaştı.
Ardından binlerce göçmen Young'ın işaretiyle buraya yerleşti. Salt Lake bölgesine gelmelerinden bir kaç yıl sonra Young, poligami (çok eşlilik) uygulamasını başlattı. Young'ın, özel hayatını spiritual eş doktrinine dönüştürmesi İngiliz gazetelerinde "Mormon Ahlaksızlığı" olarak değerlendirildi. Brigham Young'ın manevi eşi olduğu için, karısından boşanmak isteyen bir koca haberlere konu oldu. (Bolton Chronicle, 29 Ocak 1848: 2).
1848 yılının sonlarında gazetelerde, Mormonların bulunduğu yerleşimde altın madenleri bulunduğuna dair haberler çıktı. Altının Sierra Nevada'nın doğu yamacında varolduğu düşünülüyordu. Zeki bir Mormon, altının Salt Lake'te olduğunu söylüyordu. (Morning Herald, 29 Aralık 1848: 6).
Yaklaşık on bin Mormonun yaşadığı Salt Lake bölgesine ekspres gönderildi. (Morning Post, 30 Aralık 1848: 7).
Araştırmalarını derinleştiren Albay Mason, bu bölgede altın bulunduğunu tespit ederek önemli bir rapor hazırladı. (John Bull, 01 Ocak 1849: 4).
Mormonlar bulunan cevherin büyük bir kısmı üzerinde hak talep ediyorlardı. Bir Mormon grubu Salt Lake civarında büyük miktarlarda altın topladı. (Norfolk News, 27 Ocak 1849: 3).
Kendi ülkelerinden sürülen Mormonlar, en çok kazananlar arasında yer aldı. (Morning Herald, 23 Aralık 1848: 3).
Mormonlar, bir süre sonra bulundukları yerleşimi bir devlet haline getirmek için karar aldılar. (Daily News, 17 Kasım 1849: 2).
İlerleyen yıllarda, benimsedikleri yaşam biçimi tepki almaya devam etti. Dönemin ABD başkanı J. Buchanan ve Cumhuriyetçi parti, çok eşliliği barbarlık olarak nitelendiriyordu. 1857 yılında Utah'taki Mormonlar üzerine asker gönderildi. Çok eşliliği yasaklayan yasalar yürürlüğe kondu. Direnen Mormonlar hapis cezası aldı. (Wagoner, Mormon Polygamy, 1986: 82-86).
Bu tarihten sonra Mormon misyonerleri öğretilerini yaymak, Mormonizmi yaygınlaştırmak için büyük çaba harcadı. Son Gün Azizleri, 1880'lerde Osmanlı topraklarına da geldi. Ancak burada Katolik, Ortodoks ve Protestan misyonerler arasındaki imparatorluk halkını kapma yarışı çoktan başlamıştı. Protestan misyonerler bu yarışa yeni öğretilerin katılmasını istemiyordu. Başlattıkları anti-Mormon propagandası ile Mormonları saf dışında tutmak için ellerinden geleni yaptılar. (D. Charles, "The Day the Brave Sons of Mohamed Saved a Group of Mormons", Brigham Young Universty Studies, S: 40, 2001: 237-250).
Son Gün Azizleri faaliyetlerini gayrimüslim unsurlar üzerinde yoğunlaştırsa da Osmanlı ülkesinde rahat hareket etmeleri güç oldu. Tüm engellere rağmen çalışmalarını sürdüren Mormonlar, cemaati genişletmek için yıllarca uğraştılar.
15 Nisan 1930 tarihli Vakit gazetesi, "Mormonlar Mezheplerinin Yüzüncü Senesini Tes'it Ettiler" başlıklı haberinde, Mormonların iki kadınla evlenmeye izin vermelerinden ötürü gördükleri tepkilere ve uğradıkları saldırılara yer veriyordu. Amerika'da iki kadınla evlenen bir adam seçim hakkını kaybettiği gibi üç yıl hapse mahkum olurdu. Hapis cezasına razı olup bu yasağa uymayan Mormonlar vardı; ancak gençler arasında bu adet rağbet görmüyordu. Habere göre o tarihte Amerika'da Mormonların sayısı 600 bini geçiyordu. Bugün sayıları milyonları bulan Mormonlar, oluşturdukları eğitim kurumları ve çeşitli örgütlenmeler ile öğretilerini yaymaya devam ediyorlar.
Yenilik, uzaklık, yalnızlık, kehanetler, altınlar... Bir Mormon kıssası