Oysa bizde, uygulama başta olmak üzere popüler algıdaki yansıma halleriyle, en az ciddi haberler kadar toplumu bilgilendirici ve şekillendirici önem taşıyan magazin özellikle son yıllarda bir hayli ciddiyetsizleştirmiştir. Bunun neticesinde, ağzı olan konuşuyor misali haberler, çalakalem yazılar, fısıltı zincirinin yaydığı dedikodular magazinin hası olup çıkıvermiştir. Dahası magazin, bu alanın çekiciliğinin bilincindekiler tarafından, enine boyuna reklam aracı olarak da bol bol kullanılan bir sömürü kapısına dönüştürülmüştür. Bilen, bilir.
***
Şimdi bu iğneleyici başlangıcı niye yaptık? Dizi, film veya benzeri başka alanlarda öncesi sonrasıyla uyuşmayan, rüzgârgülü gibi sürekli yön değiştiren bildirimlerin yarattığı ciddiyetsizliğin sonu gelmiyor da ondan. Alın size ‘Muhteşem Yüzyıl’ın film halleri…
Birkaç ay önce ‘Asmalı Konak’ta olduğu gibi final bölümünün filmleştirileceğini duyurup yapımın başrolünde de Meryem Uzerli’nin yer alacağını söyleyerek gündeme sürenler, bir bakıyorsunuz bambaşka telden çalıyorlar. Sanırsınız birileri uzaydan gelip bu haberleri yazmış. Meryem Uzerli’yi bu film için Türkiye’ye döndürmekle kalmayıp Vahide Gördüm’ün buna içerlediği şeklinde dedikodular çıkartılarak ‘Muhteşem Yüzyıl’la ilgili yazılıp çizilenler sanki son demde buhar olup uçmuş. Tıpkı yapımcısının piyasadan el etek çekip mola vereceği veya ‘Kösem Sultan’ projesinin rafa kalktığı haberlerinin tornistan oluşu gibi!
***
Peki, neden yaşanıyor bu çark edişler? Niye çekileceği duyurulan ‘Muhteşem Yüzyıl’ın filminden vazgeçiliyor?
Kimilerine göre, daha doğrusu magazin medyasında pompalanan haberlere göre kadronun yeniden bir araya getirilme zorluğu, Ocak ayına kadar oyuncuların başka projelerle anlaşıp yeni rollere bürünecekleri şeklindeki sudan bahaneler ‘Muhteşem Yüzyıl’ film projesinin iptaline gerekçe gösterilmekte. Geçiniz bunları bir kalem.
Hani ileri sürülen gerekçelerde akla yatkınlık olsa, bu çark edişlere sözümüz olamaz da… Ne yazıp çizen ne de bunları gündeme yayan muhteremlerin bu ayrıntıya hiç dikkat ettiği yok. Onlar için geçmişte söylenen veya yazılanların tutarlılığı değil, günü kurtarmak asıl konu. İyi de günü kurtarırken bile insanların aklına ve hafızasına hürmeten çelişkilere yer vermemek gerekmez mi? Millet balık hafızalı olmadığına göre gerekir elbet.
***
Bir yerde gereklilik varsa onun üstüne gitmek kesinlikle şarttır. Biz de, bu şartla ‘Muhteşem Yüzyıl’ başta olmak üzere, benzeri durumları da göz önüne alarak, cümlesine soruyoruz…
Soru 1: Duyurulan bir projede yer alacak karakter ve kişiler belliyse, seti ve konusu hazırsa, yani iş, bir tek para harcayıp çekim yapmaya kalmışsa, nasıl olur da sanki sıfırdan yola koyuluyormuş gibi ‘kadronun yeniden bir araya getirilme zorluğu’ gerekçe gösterilebilir?
Soru 2: Eylül ayında çekileceği, Ocak’ta da gösterime sokulacağı söylenen bir işin iptali için ‘Oyuncular Ocak ayına kadar başka rollere bürüneceğinden dolayı’ mazeretiyle yan çizmek, çocukların bile yutmayacağı bir saçmalık değil midir?
Adama demezler mi, ‘Madem senin böyle devam eden bir projen var. O zaman yap oyuncularınla anlaşmanı, çek filmini. Hem zaten filmin çekimi Eylül’de bitecek. Sonra kim, hangi işle anlaşma yaparsa yapsın, seni bağlamaz. Dolayısıyla bir şekilde kulaklara çalınan bu boş laflardan bahane çıkmaz’ diye? Derler. Daha doğrusu aklı, mantığı olan der.
***
Hatta bu akılla, ‘‘Muhteşem Yüzyıl film olamaz çünkü zaten film filan olacağı hiç yoktu’’ demek en doğrusu!
Çünkü konusu ve nasıl yürüyeceği herkesin malumu olduğundan izleme keyfi kalmayan, oyuncularının yüzü bölümler boyu görülmekten fazlasıyla yıpranmış olan bir projenin gişe yapmayacağı, işinin ehli her yapımcı tarafından en başından akıl edilebilir. Edilmiştir de.
Ayrıca oyuncuların alacakları ücretin büyüklüğü de yapımcının dönemlere yayılı tecrübesi. Aynı oyuncuların ‘Filmde düşük fiyata çalışırız’ fedakârlığını gösterecek halleri de olmadığına göre… Yapımcı, zaten en baştan bu rakamları ödemeyi göze almayıp filmi es geçer.
Dahası ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinin başarısı sayesinde kaşelerini artıran oyuncuların, içeriği kanıksanmaktan başarısızlığı büyük ölçüde garanti olan bir filmde oynayarak, kariyerlerine olumsuz bir çentik attırıp klaslarını düşürmek istemeyeceklerini tahmin etmek de zor değil!
Eee… O zaman niye çekilemeyeceği belli olan ‘Muhteşem Yüzyıl’ filmi balonları şişirildi?
Hemen söyleyelim… Daima olduğu gibi, ‘Ya tutarsa’ tarzında piyasa yapıcı reklam dürtüsüyle hareket gereği, hem boşta kalan oyuncuları kıymete bindirmek hem de ‘Muhteşem Yüzyıl’ın devamı gibi duracak olan ‘Kösem Sultan’ devreye sokulana kadar varlık göstermek için!
Aynı mantıkla bir ay sonra ‘Muhteşem Yüzyıl filmi çekiliyor. Başrolünde de Meryem Uzerli oynuyor’ balonları patlatılırsa hiç şaşmayalım. Magazin ve yapımcı ciddiyeti böyle bir şey işte.
Anibal GÜLEROĞLU
www.twitter.com/guleranibal