Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 Haziran itibariyle kademeli açılacağız dediğin de, herkes heyecanla açıklamaları bekledi. Özellikle yeme içme ve müzik/eğlence sektör çalışanları. Malum en çok zararı onlar gördü pandemi başladığından beri. Yeme içme sektör çalışanlarının yüzü az da olsa güldü ama müzik ve eğlence sektör emekçileri yine darbe üstüne darbe yedi.
Gelişmeleri şöyle özetleyeyim, kafe, lokanta ve restoran gibi işletmeler pazartesi-cumartesi arası saat 21’e kadar açık olacak. Düğün ve nikahlar hem açık hem kapalı alanlarda yapılabilecek. Spor salonları, halı sahalar, lunaparklar ve çay bahçeleri aynı saatler arası açık olacak. Hatta üniversitelerin bile yüz yüze eğitime başlangıç tarihi belli oldu, 13 Eylül ama müzik ve eğlence sektörüyle alakalı yine tek kelime söylenmedi.
Corona sebebiyle eğlence sektörü sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada zarar gördüğü doğrudur ama hiçbir ülke vatandaşlarını Türkiye gibi kaderine terk etmedi. Özellikle müzik ve eğlence sektöründe çalışan 100’den fazla insan intihar etti ekonomik sebeplerden dolayı ama kimsenin umurunda olmadı.
Mitingler düzenlendi, otobüs yolculuklarında vur patlasın çal oynasın videolarını ve yatlarda düzenlenen eğlenceleri izledik ama konu konserlere gelince kimseden ses çıkmadı.
Asıl konu şu, dilinden Allahı düşürmeyen ülke yöneticileri, mitingler ve kongreler düzenlerken ve kendi çıkarları için Corona yokmuş gibi davranırken, müzik ve eğlence sektöründe çalışanlar insanları yok saymaya devam ediyorlar ve yasaklara bahane olarak yine yok saydıkları Corona'yı kullanıyorlar. Bu çifte standart artık herkesin canına tak etti.
Peki bu insanlar nasıl geçinecek? Ne yiyecekler? Ne içecekler?
Alınan onca vergiler vatandaşlar için harcanmayacaksa, neden insanlardan bu kadar vergi alınıyor? Bu alınan vergilerle vatandaş açken zengin hayatı yaşamak mıdır müslümanlık? Yeri gelmişen söylemeden edemeyeceğim, Atatürk'e lanet okuyan hacı hocaların, vatandaştan alınan vergilerle zengin hayatı yaşayan ülke yöneticileriyle ilgili ne söylemek isterler merak ediyorum.
Bir sürü haberler yazdık, röportajlar yaptık, çözüm üretmeye çalıştık, bilir kişilerle neler yapılabilir diye düşündük çok konuştuk ama konu döndü dolaştı ve yine aynı noktaya geldi.
Müzik ve eğlence sektörünün sesini kimse duymuyor, daha doğrusu duymak istemiyor..