“Propagandanın görevi akıllı olmak değil, başarıya götürmektir."
Bu sözün sahibi, Hitler'in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels'tir.
Aynı Goebbels basın için de şöyle demiştir;
"Basını, hükûmetin kullanabildiği dev bir klavye olarak düşünün."
Aslında fotoğraf son derece net.
Ne gibi? İzah edeyim;
* Ekonominin artık komada olduğu, buz gibi havada metrelerce ucuz ekmek kuyruğunun olduğu, fabrikaların elektrik kesintisi sebebiyle çalıştırılamadığı, işçilerin evlerine gönderildiği bir dönemde bundan 5 sene önce yazılan şarkıyı gündeme getirmek son derece bilinçli bir eylemdir.
* Onlarca şehidimizin olduğu bir günde düğünlere katılıp göbek atanlar, vatandaşlarımızın katledildiği bir saldırıdan 24 saat sonra balon uçurup kahkahalarla köprü açılışı yapanlar, vakıflarda tecavüz edilen çocuklara yönelik araştırma önergesine ret oyu verip mecliste kahkaha patlatarak poz verenler, Ekrem İmamoğlu'nun yemeğine laf ediyorlar.
Şu 20 senelik iktidarları döneminde bunlar gibi verilebilecek onlarca örnek var.
Hep söylüyorum; bu konuşmaların hiçbiri sana bana yapılmıyor. Senden benden oy alamayacaklarını biliyorlar. Bu umurlarında da değil.
Kendisi sıkışınca koşa koşa AIHM ye giden adam, işine gelmeyince AIHM nin kararlarını tanımıyoruz diyor.
Tarihin gördüğü en ağzı bozuk siyasetçisi, "bana hakaret etti" diyerek önüne geleni hapse attırıyor. Kimse "sen de hakaret ediyorsun" diyemiyor.
Canının istediğinin dilini kopartmaktan bahsediyor. Kimse kopartamazsın diyemiyor.
Ben ekonomistim diyor. Çünkü kimse "değilsin" diyemiyor.
İstanbul kara teslim oldu.
Dere yatağına evler inşa edip, deprem yönetmeliğine uygun olmayan evlere "uygun" raporu verip insanların ölümlerine sebep olanlar, İBB başkanını yemeğe gitti diye eleştiriyorlar.
Bunların hepsi "propaganda" nın parçası.
Kendi tabanlarını beslemeye, ateşi canlı tutmaya çalışıyorlar sadece
Artık ciddiye almıyorum.
Farkındaysanız çok fazla yazmıyorum da.
Hepimiz bir mücadelenin içerisindeyiz. Hiç sinirinizi bozmayın. Bilerek çıkartılan haberlere balıklama atlamayın. Bana sorarsanız haber bile izlemeyin.
Sakin olun.
Nefes alın.
Birazcık daha sabredin.
Saldırmadan, kendinizi harap etmeden.
Az kaldı...