Televizyon reytinglerinde son günlerde zirvede Masterchef yarışması var.
Reyting dâhisi Acun Ilıcalı ‘Survivor’ sonrası yemek yarışmasıyla birinciliği kimseye kaptırmadı.
O da biterse ses yarışması sırada bekliyor.
Gerek kalmayabilir.
Masterchef yarışması uzun soluklu olacağa benziyor.
Çünkü canım Türkiyem yemek programlarına bayılıyor.
Ekran karşısına geçip 4 saat 15 dakika mutfaktaki şeflerin kapışmasını izliyor.
Masterchef’i reytinglerde sadece ve sadece aşk dizileri geçebiliyor.
Onlarda da mutlaka bir öpüşme sahnesi olması gerekiyor.
Örneğin Kerem Bursin ile Hande Erçel’in dizisi gibi.
CEM CEMİNAY'DAN MEDYAFARESİ TV'DE HAFTANIN YORUMU.. VİDEO İÇİN TIKLAYIN
Geçtiğimiz hafta iki oyuncunun öpüşme sahnesini setten medyaya sızdıran bir çalışanın kovulduğu haberi çıktı.
Hemen sonraki bölüm reytinglerde hem de tüm guruplarda zirvede yer aldı.
Öpüşme olayını bizim kadar abartan dünyada bir başka ülke yoktur.
Özellikle öpüşenler genç yakışıklı bir erkek ile güzel bir genç kızsa.
İnternette tıklanma rekoru kırılır.
Twitter’da hemen trend topic olur.
Sırf o sahne için dizinin tekrarları defalarca izlenir.
Yapımcılar da bunu çok iyi biliyor.
Onun için öpüşme sahnesinin onların bilgisi olmadan medyaya sızdırılması çok az bir olasılık.
Kendileri yaptıysa çok akıllıca bir tanıtım yapmışlar.
Haber doğruysa ve görüntüler bilgileri dışında bir çalışan tarafından medyaya sızdırıldıysa o zaman o kişiyi işten çıkaracaklarına teşekkür edip prim vermeleri gerekir.
Kovacak birini arıyorlarsa da siz ne işe yarıyorsunuz deyip reklam ajanslarını hiç tereddüt etmeden kovabilirler.
Bir başka tutan dizi Bay Yanlış.
Senaryosunun, oyuncularının, çekimlerinin başarılı olması yüzünden değil.
Başroldeki Can Yaman’ın üstünü çıkartıp kaslarını sergilemesinden dolayı.
Gerisi önemli değil.
Kas görelim yeter!
Son olarak reytinglerin ilk on sırasında (zaten gerisini nedense veremiyorlar) kendine hala yer bulmayı başaran Aşk-ı Memnu dizisi var.
İzleyici Bihter ile Behlül’ün hüzünlü aşk hikayesini unutamıyor.
Beren Saat ile Kıvanç Tatlıtuğ’u ekran çifti olarak birbirlerine yakıştırıyor.
Defalarca bıkmadan usanmadan tekrarlarını izliyor.
Kemal Sunal filmleri gibi.
Hatta Aşk-ı Memnu’ya dizi sektörünün Kemal Sunal’ı bile denebilir.
Yayından kalkmak bilmiyor.
Acaba izleyen kitle farklı bir son gelecek diye mi umuyor?
Bihter kendi canına kıymayacak Behlül’üne kavuşacak diye mi bekliyor?
208. kez izlediklerinde dizinin sonu mutlu mu bitecek sanıyor?
Bilemiyorum.
Bildiğim tek şey televizyonda reyting istiyorsan ya şefleri kapıştıracaksın ya da öpüşme sahnesi olan bir aşk dizisi yayınlayacaksın.
Ya da Can Yaman gibi birini bulup her fırsatta üstünü fora edip kaslı vücudunu göstereceksin.
Başka çare yok!