Şero! Seni gidi vefasız kedi.
CHP genel merkezinin yan tarafındaki inşaatta daha bebecikken bulundun. Genel merkezin vefakar çalışanları tarafından sevgi ve şefkatle sarmalandın. Sığındığın binanın o zamanki en haşmetli patronu seni görüp kaşlarını çattı. Atılacak mıyım bu bulunduğum yuvadan korkusuyla miyavlarken, talimat geldi ondan " güzelce bakın ona". Seni bulan ve bakan emektar Ayşe, mizah okuruydu. Şimdi sinemaseverlerin zevkle izlediği kötü kedi Şerafettin'den esinlenerek adını Şero koydu.
Artık 12 katlı binanın hepsi senin oldu. Yediğin önünde yemediğin arkanda. Ankara'nın en iyi veterineri de hizmetinde.
Boru mu, haşmetli patron emir vermiş, sen hır desen, herkes mırmır.
O zaman bir televizyon için çalışıyordum haberini yapmak için yanına geldim. Benim de, kameramanın da gözünü çıkaracaktın neredeyse tırnaklarınla. Oysa biz seni meşhur etmiştik. Şımardın da şımardın.
Neredeyse partiyi kapattıracaktın vefasız kedi Şero. Sana alınan mamalar ve sütler parti kasasından ödenince amma çok sıkıntı çıktı. Anayasa Mahkemesi'ndeki hakimlere kadar yürüdü namın. Mama hesabını tutturamayan muhasebeci bile emekliye ayrıldı sayende.
Şöhretin öyle arttı ki. Yılmaz Özdil gibi ünlü yazarlara bile konu oldun. Hatta iktidar partisinin milletvekilleri bile CHP'yi sana şikayet etti.
Şimdi ne oldu. Yeni haşmetli patronun yakını ve hemşerisi senin adına ŞeroCHP hesabı açtı. Senin adına, sana yuva açan, şöhretine şöhret katan eski haşmetli patronu eleştiriyor.
Oldu mu şimdi bu vefasızlık. Nankör kedi seni .