Doğanın kanunu, güçlünün zayıfı ezip yok etmesi. Her ne kadar sinema tarihinin ünlü isimlerinden Tarkovsky, ‘Zayıflık her şeydir, güç hiçbir şey. Bir insan yeni doğduğunda zayıf ve esnektir.
Öldüğü zaman ise sert, kaskatı ve duygusuzdur. Bir ağaç büyürken zayıf, esnek ve tazedir. Kuru ve sert hale geldiğinde ölür. Sertlik ve güç, ölümün arkadaşlarıdır. Esneklik ve zayıflık ise varoluş tazeliğinin ifadeleri’ diyerek zayıf olana övgüler dizmiş olsa da, yaşamın zorlu düzeninde zayıfların ötelenmesi kaçınılmaz.
Ne yazık ki güçlülere karşı her daim adalet mücadelesi vermek durumunda kalan zayıfların ekran gerçeği de bu kaçınılmazlıkla paralel. Rakiplerin her geçen gün arttığı, dolayısıyla kanalların ve yapımcıların malzeme sıkıntısı çekmediği düzende gücü yeten yetene!
Yaz aylarında çok fazla dizi ekrana sürülmediğinden, sezon başında eskisi gibi yoğun yaprak dökümü yaşanmadı. Ama ringe çıkmak için ısınan projelerin gelişiyle, zayıfların hızla silkeleneceğine kuşku yok. Tabii diziler dışındaki programlar için de geçerli bu durum.
Nitekim yeniden başladığı takdirde çabucak kalkacağını söylediğim ‘Türk Malı’, Mehmet Ali Erbil olmadan farklı bir çehreyle girdiği yeni sezondan apar topar çıkıverdi. Hande Ataizi’nin kendini hâkim-savcı yerine koyarak yorumlar yapmasındaki yanlışlığı ve programın bundan dolayı iticileştiğini vurguladığım ‘Sen İste Yeter’ de FOX tarafından noktalandı.
Kanal D de Yasemin Bozkurt’un sunduğu ‘Hayatın İçinden’in defterini dürünce kanalların izdivaççıların yerine bel bağladıkları kriminal magazin şovların fiyaskoluğu çabucak anlaşıldı. Ayrıca yeni sezonda olduğu haberiyle umutlandırıp final sürprizi yapan ‘Rüya’ da ilk ağızdan hesabı kesilenlerden. Yani zorlu rekabet arenasında, belli başlı işler dışında, kimsenin yeri garanti değil. Dolayısıyla Beren Saat’in ‘İyi proje olmadığı için yokum’ dediği, ‘O Ses Türkiye’nin devreye girip dengeleri bozduğu yeni sezonun mevcut tablosunda ‘zayıf halka’ sayılacak diziler hangileri diye bakıp kısa kısa eleştirilerle uyarmakta fayda var. Kanal D’nin yapımlarından başlayalım irdelemeye…
KANAL D’NİN POTANSİYEL GİDİCİLERİ
Kenan İmirzalıoğlu’nun ‘Fatih’ini izleyici karşısına çıkarmak için Ocak ayını bekleyerek sanki işi yokuşa sürdüğü izlenimi yaratan… ‘Vatanım Sensin’in gecikmesiyle izleyicisini yıldıran… Birce Akalay ve İbrahim Çelikkol’un ‘Siyah Beyaz Aşk’ öyküsünde bir parça hayal kırıklığı yaşayan… Ve ‘Kırgın Çiçekler’i kötülüğüyle popüler hale getiren Kemal’i canlandıran Cansu Fırıncı’yı kadroya dâhil eden ‘Katilin Kızları’ gibi projeleri ekrana taşımayı planlayan Kanal D’nin reyting tahammülsüzlüğü örneklerle sabit. Gerçi diğer kanallar da benzer tutum içindeler ama Kanal D’nin kaliteli olmalarına rağmen harcadığı diziler daha bir iz bırakmış gibi akıllarda. Yani Sevda’nın Bahçesi’ni dört bölümde finale yollayarak kendini teyit eden Kanal D ekranında kalıcılık bir başka zor.
Bu sezon kanalın en gözde yenisi, Serhan Onat’ı, Avukat Beliz’in yurt dışından gelen kardeşi Berk olarak kadrosuna katan; Savcı Oktay’ı da çifte kavrulmuş katil yapan ‘Meryem’... Şimdilik her üç grupta da Çarşamba’nın lideri. Hak ettiğine kuşku yok. Fakat ‘Diriliş Ertuğrul’ gelince bu pozisyonu büyük ihtimalle değişecektir. Meryem’in bir iki sıra geriye kayması varlığını etkilemez de… Günün diğer dizileri için aynısını söyleyemeyiz. İşleri kolay değil.
Kanal D’nin bir diğer yenisi olan ‘Tutsak’ deseniz… Maçlar yüzünden geriden başlayan, üçüncü bölümüyle ederini bulup sonra yeniden gerileyen bir iş. Hal böyleyken reytingi orta şeker olan ‘Tutsak’ın durumu sallantıda... Çünkü baştan ilginç gelen yapımın, daha önce de işaret ettiğim, düşük temposu sıkıntı yaratma potansiyelinde. Umarım yanılırım.
Çapkın baba Kaan ve köylü kızı Ayperi’yi buluşturup Su Bebek’le elini güçlendiren ‘Ver Elini Aşk’, dozundaki komedisi ve akıcılığıyla, Kanal D’nin keyifli başlayan yenisi. Peki, sezon sonuna dek reytinglerle baş edebilir mi? Şu an için Kanal D’yi idare ediyor ama… 4’ün altında olan tablosunun yarattığı olumsuzluğu bir yana bıraksak bile, ‘Vatanım Sensin’ gelince ikinci kuşağa kaydırılması ve oradan da mendil sallaması kaçınılmaz. Yazık olur bence!
Total sıralamasıyla asker dizilerinin içinde en geride kalan ve Cumartesi’ye kaydırılan ‘İsimsizler’ kanadında da sıkıntı çıkmaz gibi görünebilir. Zira içerik itibariyle eli güçlü sayılmakta. Bu nedenle ilk bakışta ‘En azından bu sezonun sonunu görür’ gibi değerlendirmek mümkün. Fakat Cumartesi’nin yerleşik dizi izlencesinde ‘İsimsizler’in kaybolup gitmesi de olası. Anlayacağınız her an zayıf halka pozisyonuna düşebilir.
Ekranın gediklisi ‘Arka Sokaklar’ cephesinde durum stabil. Dahası, kadrosunun gücü sayesinde, sezonlar boyu ekmeğini yedirebilir Kanal D’ye. Öte yandan gidip gidip gelen ‘Çocuklar Duymasın’ hakkında aynı derecede pozitif konuşmak güç. 11’inciliğe gerilediği Total’de 4’ün altındaki reytingiyle Kanal D’yi tatmin etmeyeceği muhakkak. Kısacası ‘Çocuklar Duymasın’ için bir gidiş daha görünüyor ufukta.
STAR’DA İKİ YAPIM RİSKLİ
Ufak Tefek Cinayetler’in tanıtımıyla ilgi çekip, Babamın Günahları’nı ve Hayat Sırları’nı yakında devreye sokmaya hazırlanarak Börü’yü sonraya saklayan… Uğur Yücel’i ekrana döndürecek Kaçak’ı da zulalayan Star’ın işi başından aşkın. Yeniler bastırırken eskileri eleme sürecine giren kanal, hangi diziyi hangi güne alacağının hesaplarıyla meşgul.
Sezon başlamadan yaptığımız değerlendirmede Star’ın iki romantik komediyi elinde tutmayacağını, birinin sezon içinde devre dışı kalacağını belirtip ‘Ateşböceği’ni işaret etmiştim. Yapılan gün değişimi beni haklı çıkartan ilk sinyal oldu. Alınan düşük sonuçlar da, devamını getirip, gücünü korumayı başaramayan ‘Ateşböceği’ni Pazar’ın kurbanı yaptı.
Daha önceden işaret ettiğim gibi tercihini ‘Ateşböceği’ni yollamaktan yana kullanan Star’da şimdilerde en büyük problem, ‘Dolunay’! Yaz dizisi havasında, Fırat ile Nazlı arasındaki gel-gitli aşkla başlayıp romantik komedi tadından çıkarak gerilimin kol gezdiği, karakterlerin hırslarla yol aldığı sezon dramasına evrilen dizinin tablosu düşündürücü. Zira yerinden yurdundan edilerek hak etmediği bir sonuca sürüklenmekte. Bir parça kan kaybetmiş olsa dahi ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ karşısında tutunmayı başaran ve Özge Gürel fanlarının ilgisiyle desteklenen ‘Dolunay’ın ‘Ufak Tefek Cinayetler’e kurban verilmesinde sakınca görülmedi. Umarım yeni dizi Salı gecesindeki ‘Dolunay’ sırlamasını yakalar. Aksi takdirde finallik ‘Ateşböceği’nin yerine geçecek olan ‘Dolunay’ boşa harcanmasıyla kalır.
‘Dolunay’ bilmecesine karşılık ‘Fazilet Hanım ve Kızları’ kanalın eli güçlü işlerinden. Henüz olgunlaşmaya başlayan öyküsünün izleyiciye sunacağı farklı tatlar gani gani. Dolayısıyla entrikalarla duyguları harmanlayan Fazilet Hanım, sezon boyu Star’ın yüzünü güldürecektir.
Çolağın ölmeyerek yeni sezona renk katmayı sürdürdüğü ‘Söz’, Pazartesi’nin güçlü sözü! Çatışma sahneleriyle bolca eleştiri malzemesi yaratsa dahi zirvedeki yerini korumakta. ‘Çukur’ başlayınca tablo değişir mi göreceğiz. Yine de zayıf halka olması imkânsız.
İçtenliğiyle ve kurgusunun dengesiyle dikkat çeken ‘İstanbullu Gelin’ de ekranın ciddi sorun yaşamayacak yapımlarından. Total’de ortalarda olması AB zirvesini engellemiyor. Amaaa… Prag’tan yaptığı başlangıçla, ayakta kalacak güçte olduğunu gösteren dizinin tokatlaşmaya varan ve sevgiyle kaprisi iç içe geçiren Süreyya-Faruk ilişkisindeki sorunları acilen tadını kaçırmadan çözmesinde fayda var. Akif’le teyzenin şirinliği ve gayreti de bir yere kadar yani…
Ekranın fark yaratan işlerinden ‘Çember’, ekstradan katıldığı sezonda Olgun Toker’i de bünyesine katarak çeşni yaratmıştı. Televizyon filmi varlığını, içerik soluğunun yettiği yere kadar götürür. Kaldı ki, ikinci kuşakta değerlendirmek de olası. Bu nedenle riskle işi yok.
Öte yandan her an renk değişimi yaşayabilecek bir ‘Siyah İnci’ var… Zayıf halka olarak gördüğüm dizi için yorumum malum… Maalesef ilk bölümden darbe alan iş, her ne kadar devamında pozisyonunu düzeltse de tehlike çemberinde. Sıralamada sıçrama yaşamasına aldanmamak lazım. Özellikle ‘Vatanım Sensin’in gelişiyle Perşembe dengesi altüstü olacaktır.
ATV’DE SEVENİN OYUNU BİTER Mİ?
‘Bahtiyar Ölmez’i yakında izleyiciyle buluşturmanın ötesinde yeni projeler için pek acele etmeyen ATV’nin en büyük gücü, Meryem Uzerli’yi yeni sezonda ekibinden çıkartarak bir nevi hafifleyen ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’! Ekranda, ölmez oğullarından olma yolunda… Erkeklerin yanı sıra kadın izleyiciyi de çekme potansiyeline sahip oluşunu, henüz yayına girmeden vurguladığımız yapımın, bu sezonu bırakın, gelecek sezonu dahi garanti diyebiliriz.
Totalin nabzını tutmayı iyi bilen ATV’de, izleyicinin gözyaşı ve abartı düşkünlüğüyle filizlenip Kemal’in tacizciliğiyle sulanarak serpilen ‘Kırgın Çiçekler’ için de henüz tehlike çanları çalmıyor. Zorlu Pazartesi gecesinde bir parça bocalamış olsa bile işi götürmeyi sürdürür.
Yaz boşluğunda izleyici çekip klişeleriyle sezona atlamayı başaran mucize dizi ‘Kanatsız Kuşlar’, senaryo açıklarına, acemice sergilenen sahnelere rağmen iyi reyting topluyor. Hiç kuşkusuz yeni rakiplerle biraz sarsılacaktır. Ancak beğeni kriterleri değişmediği sürece ‘Kanatsız Kuşlar’ gibi yapımların ekranda her daim önü açık. Belli mi olur, bir bakmışız ‘Kırgın Çiçekler’ misali, sezonuna sezon katar.
‘Payitaht Abdülhamid’in Total’deki geriliğine karşı AB’de ilgi gördüğü Cuma akışında güçlü rakip konumunda olan ‘Aşk ve Mavi’, AB’de hüsran yaşasa bile Total’in değişmez birincisi. Haliyle ATV’nin de vazgeçilmezi. Keza sıçramanın ardından gerilemeye geçen ‘‘Cennet’in Gözyaşları’’ da ATV için şu aşamada avantajlı bir yapım konumunda. Fakat Pazar’a gelecek diziler karşısında gücünü ne derece korur? İşte orası meçhul. Geriye ‘Seven Ne Yapmaz’ kalıyor ki… ‘Oyun bitti artık her şey çok güzel olacak’ diyerek bir anlamda içeriğindeki monotonluğu kıracağını müjdelerken yedinciliğe kadar inen dizi, hayli düşük reyting oranıyla bıçak sırtında ilerleyip ‘Sevenin oyunu sezon sonunu göremeden biter’ dedirtmekte.
SHOW’DA ZAYIF HALKA VAR MI?
Az yapımla çok getiri sağlama formülünde hayli başarılı olan ve şovlarıyla işi götürmeyi tercih eden kanalda ‘Klavye Delikanlıları’, şimdilik bir fark yarattı. Fakat ilk bölümden ele aldığım ayrıntılarından ötürü sekizinciliğe gerileyen dizi, geleceğini belirsiz kılmakta.
‘Çukur’ ve ‘Yüz Yüze’ dizilerine çokça güvenen Show’da geçen sezondan gelen ‘Yeni Gelin’in durumunu, gırgır-şamata merakına hitap ettiğinde varlığını sorgulamaya bile gerek yok. Geriye ‘Kalp Atışı’ kalıyor ki... Bence çok iyi gidiyor. Cuma’nın oturmuş yayın akışında rakipleri ve kendi konumu belli zaten. Ekstra gelişim olmadığı sürece ‘Kalp Atışı’ ekrandadır.
Peki, bu durumda Show’un hiç mi zayıf halkası yok derseniz… Şayet kanal yeni dizilerine yer açmak için gün saat değişimine gitmeye kalkarsa, o zaman topun ağzındaki yapımların ‘Klavye Delikanlıları’ ve ‘Kalp Atışı’ olacağını belirtelim. Dilerim bu öngörü gerçekleşmez.
FOX’UN SEZON HİKÂYESİ NASIL?
‘Kadın’ı devreye sokarken ‘Oğul’u dizi listesinden çıkartıp ‘Komşular’ ve ‘Nerdesin Birader’in tanıtımına geçen FOX’un sezon hikâyesine baktığımızda yenilerin durumu parlak görünüyor. Erkan Petekkaya’nın tam rolünü bulduğu ‘Kayıt Dışı’nın Total’deki reyting açığını AB ve ABC+ gruplarının ilgi odağında yer alarak kapattığı tabloda, her biri ayrı telden çalan karakterleriyle kendi öyküsünü yazan ‘Bizim Hikâye’ şimdilik zirvede. Ama bu dizi için de ‘Vatanım Sensin’ dezavantajı mevcut… Tabii ‘Bizim Hikaye’nin sürpriz yapıp zirveyi bırakmaması da olası.
FOX’u Pazar’ın galibi yapan ‘Savaşçı’ya gelince… ‘Düşmanını asla hafife alma’ diyen ve Murat Serezli’nin baştan itibaren mükemmel bir komutan profili çizerek dizinin lokomotifi olduğu ‘Savaşçı’, Berk Oktay’ın kendini aştığı… Aksiyonundan, oyunculuğuna ekrandaki en kaliteli askeri yapım konumunda. Bu özellikleriyle her grupta yerini sabitleyen ve gelecek dönem de ekranda olacağını düşündüğüm ‘Savaşçı’ için sezonun en rahat dizilerinden biri diyebilirim.
İçerik geliştirmek açısından umduğumun üstünde bir performans ortaya koyan ‘Şevkat Yerimdar’, tıpkı Show’un ‘Kalp Atışı’ gibi! Mevcut düzende türküsünü tutturmuş gider… Şu aşamada Cuma’nın Total’ini kendine çekmeyi başardığından FOX vazgeçmez kendisinde de… Yerine konacak işler gelirse, gidicilik türküsü girer devreye.
Cumartesi akışının zayıf dizilerinden olma yolundaki ‘Kalbimdeki Deniz’ de, 4’ün altındaki reytingleriyle, süreç içinde gidiciliğe doğru meyilli. Bulgaristan izleyicisinin bile karakterlerini ‘enteresan’ olarak yorumladığı ‘No: 309’, bu sayede umulanın üstünde bir çizgi yakaladı bunca zaman. Lakin aynı konu çevresinde dönüp durmaktan temcit pilavına dönmüşken yeni katılımlarla farklı çehre kazanmaya çabalayan dizinin geleceğine yönelik sözümüz, ne yazık ki pek umut verici olamayacak. Zira ‘Diriliş-Ertuğrul’ faktörü devreye girince, reyting kılıcı tepesinde sallanacak iyice! ‘Seven Ne Yapmaz’la birlikte Çarşamba’nın kaybedenlerinden olup ‘zayıf halka’ya dönüşür böylece. FOX’la ilişiği kesiliverir neticede.
SONUÇTA; İsimlerini tek tek sayamayacağımız kadar çok olan, dahası kimin ekrana çıkacağı tam kesinleşmeyen projelerin mevcudiyetindeki sezonun zayıf halkalar şimdilik böyle. Yeniler devreye girdikçe ara ara göz atarız yine. Kalıcılık, güçlüde değil hak edende olsun her şekilde.
Anibal GÜLEROĞLU