Sıla’dan 6 yıl aradan sonra yeni bir albüm geldi. Albümün adı 'şarkıcı', 2 şiir ve 13 şarkıdan oluşuyor. Albümün açılışını ve kapanışını şiirlerle yapmış Sıla. Albümün giriş şiiri, adı gibi 'şarkıcı', kapanış şiiri ise 'yolcudur abbas'.
Şarkılar o kadar güzel ki, tam zamanında gelen bir albüm oldu. Dinlerken meğerse benim ihtiyacım olan bu albümmüş dedirtti bana.
Albüm ilk başta 'klasik bir Sıla' albümü gibi gelsede, sonradan hiç öyle olmadığı anlaşılıyor. Sıla şarkıları zaten biraz böyledir, zamansız, eskimeyen, yıllar geçse bile, her dinleyişte ilk defa dinliyormuş duygusu yaratıyor. Aynı insanla defalarca tanışmak ve her tanışmadan başka bir yüzüyle karşılaşmak gibi.
'Şarkıcı' tat olarak daha sakin ve huzurlu geldi bana, mutfak masasında oturup, mum ışında bir kadeh şarap içerken demlene demlene dinlemelik bir albüm.
Albümün ortak noktada buluşturan şarkısı kesinlikle sek, ters köşe şarkıları 'altango' ve 'öpücük ve kurabiye', benim favorilerimden biri 'arz' ve Sıla’nın içinde ki o dizginlenemeyen kadının şarkısı bana göre 'başgan'. Albümün çıkış şarkısı 'velhasıl' oldu, şarkının sözü ve müziği Sıla ve Umut Yaşar Sarıkaya ortak imzası taşıyor.
Sıla hiç tanımadığın insanlarla aynı yolu yürüyüp, o yolun sonunda karşılıklı oturup dinlediğimiz şarkıların sahibi. Hiç bir ortak noktanın olmadığı insanlarla aynı duygularda buluşmak gibi, hatta biraz da insan olduğunu hatırlamak gibi. Acının ve tatlının aynı lezzette buluşması gibi bir albüm olmuş 'şarkıcı'. Acının bile tatlı geldiği noktaya evrilen bir Sıla var karşımızda, Şarkıcı Sıla..
Dünyanın her yerinden tanımadığınız hatta varlığından bile haberdar olmadığınız insanlarla aynı duygularda buluşmak isteyenler için, Şarkıcı’da buluşalım..