Sürpriz Damatlar’a hazır mısınız?

Mesela geleceğiyle ilgili planlar kurduğunuz kızınız gün gelip de karşınıza dikilerek size farklı kültür ve dine mensup bir adamla evleneceği sürprizini yapsa tepkiniz ne olur? Zor bir soru değil mi?

Anibal Güleroğlu Anibal Güleroğlu

Sürprizleri, olumsuzluk içermediği sürece hayata renk katan güzellikler olarak görmüşümdür daima… Dizi akışlarından, dünya çapında film yaratıcılığına ya da yıllardır aynı yaklaşımla yürütülen siyaset hallerinden, istenmeyenleri akreditasyon çaresiyle bertaraf eden demokrasi anlayışındaki gelişime, toplumu ilgilendiren dişe dokunur sürprizler ortaya koymayı pek beceremiyor olsak da insan hayatında bir şekilde sürprizlere hep yer var.

Mesela geleceğiyle ilgili planlar kurduğunuz kızınız gün gelip de karşınıza dikilerek size farklı kültür ve dine mensup bir adamla evleneceği sürprizini yapsa tepkiniz ne olur? Zor bir soru değil mi?

Kadına bakış açısı hayli sığ olup onlara karşı şiddeti ve ölümü reva gören kesimdeki ebeveynlerin nasıl hareket edeceği, o yörelerdeki kızların da zaten böylesi bir davranış sergileyemeyeceği malum. Öte yandan bunların dışındaki kesimlerden de çok azı, kızlarının dini-kökeni farklı bir damat getirmesini kolayca kabullenecektir. Aksini düşünmek saflık olur.

Nitekim yabancı kadınlar erkeklere hak görülürken ve onları gelin etmek övgü sayılırken buna karşılık yabancı damat hoşgörüsü sergilenmesi dizilerde dahi pek mümkün olamamıştır.

Nasıl ki, Niko le Nazlı’nın evliliği üstüne kurulu ‘Yabancı Damat’ta Ege’nin iki kıyısını birleştirmek hayli güç olmuşsa… Veya Avrupalılığıyla övünen Osman Aga’nın kızı Dilek için yabancı damadı kabul etmemesini, farklı milliyetten erkeklerle örnekleyen ‘Akasya Durağı’, bu karşı çıkışı eli sopalı baba figürüyle yansıtmışsa… Bunlar gibi bir dönemin gözde dizileri, yabancı damada karşı hoşgörü zorluğunu komedi diliyle ortaya koyarken genele hâkim zihniyeti de çok güzel açık etmişlerdi.

Şimdiyse umutsuz bir babayla mutsuz annenin yabancı damat hüznünü, değişik kültürlerden evlilik yapma konusunda % 20’lik oranıyla dünya birincisi olan Fransa’dan aktaran bir ‘Sürpriz Damatlar’ tablosu var karşımızda.

‘GÖKKUŞAĞI AİLE’ OLMAK KOLAY DEĞİL!

Fransa’nın gerçeklerine ve kendi ailesindeki deneyimlere dayanarak kaleme aldığı ‘Sürpriz Damatlar’ın yönetmenliğini de üstlenen Philippe de Chauveron, dört kıza sahip Claude ve Marie çiftinin damat çeşnisi üstüne kurduğu öyküde, farklı kültür ve inançlar arasındaki evliliklerin yarattığı sorunlarla onların çelişkilerinden açığa çıkan komediyi aktarmakta…

Tamamen insani duygular ve tepkilerle yaratılan filmde, evlat hatırına kabulleniş çabası ile farklı olanı reddetme duygusunun dayanılmaz ağırlığının çatışmasına kahkahalar eşliğinde tanıklık etmek mümkün!

Fransa’nın üst düzey Katolik ailelerinden olmalarına karşın gönüllerince bir kilise düğünü yapamama hüsranını ilk kez Müslüman damat Raşid ile tadan Verneuil çifti, filmin baş mağdurları!

Belediye Sarayı’ndaki düğünü kabullenmeye çalışsalar da Arap kökenli damat koyu Katolik aile için zor bir sınav. Bunun şokunu atlatamadan birer yıl arayla arka arkaya evlenen diğer iki kızın Yahudi David’i ve Çinli Chao’yu aileye katmasıysa, ilk şokun arkasından gelen darbelerin hissizleştirme süreci gibi… Torun katalizörünün dahi yok edemediği farklılıkların kimi zaman ırkçılığa varan eleştirilerle tavan yapmasına gelince… Zevkli ve etkili diyaloglarla sunulan bu yaşamsal sorun, ‘Gerçekleri değiştirmek ve böyle damatlara sahip ebeveyn olmak hiç kolay değilmiş’ dedirten türden…

Yaşanan çatışmaların aynı zamanda damatlar arasında da baş göstermesiyle Arap-Yahudi-Çinli çekişmesine dönüşen ilişkilerde arabulucu, gerçek hayatta da olduğu gibi yine anne figürü! Böylece her şeye rağmen hoşgörülü olmak için gayret gösteren annenin birleştirici çırpınışını, Noel yemeğinde her damada uygun düşecek biçimde helal hindi, koşer(Musevi inancına göre helal kesim) hindi ve Çinli çıtır hindi hazırlatıp aynı sofraya getirmesinde görmek mümkün. Peki, zorlama özürlerle ırkçılık bir kenara atılmış, aile kaynaşması tamamlanmış mıdır? Kısmen. Ta ki dördüncü kız, Katolik damat özlemi çeken ve bu hayale küçük kızlarıyla kavuşacaklarını sanan Verneuil çiftine ‘gökkuşağı aile’ olma yolunda Afrika kökenli damat sürpriziyle en vurucu darbeyi indirene kadar! Sonrası, yeni dünür adayı Andre ile düğünü sabote etme faslı…

ZENCİ KELLESİNDEN ‘HELEL GIDA’YA TÜRLÜ MESAJLAR

Türk vatandaşlarına vize verirken(daha doğrusu vermezken) kılı kırk yaran ama buna karşılık Cezayir, Fas, Çin ve geçmişte Fransız sömürgesi olan Afrika ülkelerinden bolca göçmen alan Fransa’da her geçen gün artan yabancı evliliklerine dikkat çekmeyi hedefleyen ‘Sürpriz Damatlar’, en çok izlenen Fransız filmleri arasında ilk 10’a girmeyi başarmış bir yapım.

94 dakikalık ölçülü sürecinde Christian Clavier ve Chantal Lauby’nin evlat sevgisiyle milliyetçilik arasında sıkışmış ebeveyn performansını sunan ‘Sürpriz Damatlar’ın başarı özelliği bu kadarla sınırlı değil. Gerçek kimlikleriyle de canlandırdıkları karakterle uyuşan Medi Sadoun(Raşid), Ary Abittan(David), Frédéric Chau(Chao) ve Noom Diawara(Charles) sayesinde farklı mesajlar verilmesi, eğlendirici yönü ağır basan yapımın geneli ilgilendiren mesajcı yüzü!

Yahudilerin sünnet derisini gömme geleneğinden yola çıkan yapımdaki ilk mesaj, sünnetin farklı açılardan değerlendirilmesinde kendini göstermekte… Katolik babanın ‘O kadar kutsal bir şeyse neden kestiniz’ sorusunu ortaya atan ve Yahudilerin doğar doğmaz sünnet ettirme geleneğini insancıl olarak sunup Müslümanların sinirlerin hisseder hale geldiği ileri yaş sünnetini barbarlık olarak nitelendiren yapım, buradan Müslüman-Yahudi çekişmesine uzanırken Mali’de uygulanan ‘kadın sünneti’nin insanlık dışı olduğu vurgusunu da ihmal etmemiş… ABD’nin yeni hedefi IŞİD’in de takıntısı olarak medyada bolca yer alan bir konu!

‘Yahudilerin finans sektörünün başını tutmasının devri bitti. Artık Çinliler var’ diyerek Yahudilerin Avrupa pazarını Çinlilere kaptırdığı yönündeki söylemleri yine damatlar aracılığıyla yapan senaryonun, organik gıda sektöründe ‘koşer’ yerine ‘helal’ demenin, milyonlarca Müslüman’ın yarattığı büyük pazar nedeniyle, daha kazançlı olacağı fikri üzerinden ekonomideki Yahudi-Çin ortaklığına dikkat çekmesi, ‘helal gıda’ya bir bakış açısı!

‘Pipi’ ırkçılığına hedef olan Çinli damadın kendini savunmama konusunda Tibetlilerin pasifliğine taş attığı, Fransa’daki göçmen yoğunluğunun tüm sektörleri ele geçirişinin sürekli vurgulandığı ve De Gaulle hayranlığının sıkça dile getirildiği yapımda ırkçılık duygularını kabartan ‘zenci’ olgusu ise ‘kabullenilmiş sömürgecilik’ söylemiyle sunulan ana mesaj…

Tatlı mutfakları hayli zengin olan Fransızların ‘Tete de Negre’ yani ‘Zenci Kafası’ adını verdikleri ve bildiğimiz insan başına benzeyen, hatta kimi yerlerde kaş-göz yapıp daha da netleştirilen tatlı çörek çeşidini gündeme getiren ve ırkçı söylemlerin yasaklanmasından dolayı bu yiyeceğin artık ‘Şoko Kafa’ olarak adlandırılma ikiyüzlülüğüne değinen film, bir anlamda ten renginin din farklılığının ötesine geçtiği görüşünü açığa çıkartmayı hedeflemiş!

Tabii, sonuçta tüm farklılıkların ortak noktalar bulunarak ortadan kaldırılabileceğini, sevginin ve karşısındakini olduğu gibi kabullenme hoşgörüsünün insanlar arasındaki ayrılıkları yok etmenin baş formülü olduğu mesajını vererek…

Ki bunun en akılda kalıcı yansıması Arap, Yahudi, Çinli demeden Milli Marşı ezbere söyleyen, bir futbol maçında bu marşı duyduklarında gurur ve heyecandan tüylerinin diken diken olduğunu belirten damatların ‘Özelde etnik kökenimiz ve inancımız ne olursa olsun, genelde biz Fransa vatandaşıyız’ mantığında birleşmesi!

Günümüzün kan dökücü şartlarında ‘Sürpriz Damatlar’ın bu birlik mantığıyla davranabilmek, kendini içinde yaşadığı toplumun bir parçası olarak kabullenebilmek ne kadar gerekli bir davranış biçimi değil mi?

Sonuçta; ‘Sürpriz Damatlar’ akıcı bir dille ilerleyen, mesajcı ince esprilerle örülü senaryosuyla kahkaha attırmayı başararak maksimum eğlendiricilik vaat eden ve bir babanın damat mağduriyetinden yola çıkıp ‘birbirini değiştirmeye çalışmadan, ezmeden bir arada yaşamanın önemi’ni tüm topluma mal olacak biçimde ortaya koyan bir film! Farklılıklara bakış açısını değiştiren ‘Sürpriz Damatlar’, beyazperdede ‘Günah Şehri 2’, ‘Çatlak Polisler’, ‘Fırtınanın İçinde’ gibi zorlu rakiplerin yer aldığı haftanın mesajcı komedisi olarak tavsiye edilir.

Anibal GÜLEROĞLU

[email protected]

www.twitter.com/guleranibal